Page 110 - 1376
P. 110

Araştırmalarda  ki  sonuçların  iki  farklı  yönde  bulgulanmasının  örneklemle
                        ilgili olabileceği düşünülebilir. Yapılan çalışmalardaki istatistiksel analizler birbirine

                        çok yakındır. Yine araştırmalardaki farklı sonuçlara bakılarak kızların sürekli kaygı
                        düzeylerinin  daha  yüksek çıkması,  Türk toplumundaki  yetiştirilme  tarzlarıyla  ilgili

                        olabileceği açıklanabilir. Kız çocukları büyüme sürecinde daha baskın, daha sıkı bir

                        denetimle  yetiştirilmekte  dolayısıyla  bunun  kız  çocuklarının  kaygı  düzeylerini
                        arttırdığı  düşünülebilir.    (Demiriz,  1997; Reynolds and Richmand, 1978; Girgin,1

                        990;                                Özusta,                                 1993)
                                 Araştırmamızdaki  örneklemi  oluşturan  öğrencilerin  annelerinin  öğrenim

                        durumu  lise  mezuniyeti  altı  ve  lise  üstü  mezuniyet  olarak  iki  kategoride  ele
                        alınmıştır.  Annenin  eğitim  düzeyine  göre  Çocuklar  İçin  Durumluk  Sürekli  Kaygı

                        Ölçeğinden  alınan puan ortalamalarının değişip değişmediği incelenmiştir. Yapılan

                        bağımsız  örneklerin  test  sonuçlarına  göre  Çocuklar  İçin  Durumluk  Sürekli  Kaygı
                        Ölçeğinden  alınan  puanların  anne  eğitim  seviyesine  göre  farklılaşmadığı

                        bulgulanmıştır.  Literatür  çalışmalarına  bakıldığında  hem  çalışmamızın  bulgularını

                        destekleyen     hem      de     desteklemeyen      araştırmalar    bulunmaktadır.
                                    Araştırmamızın  bulgularını  destekleyen  çalışmalara  bakıldığında  Varol

                        (1990) lise son sınıf öğrencilerinin kaygı düzeylerini etkileyen değişkenleri araştıran
                        incelemesinde anne baba eğitim durumlarının öğrencilerin kaygı düzeyleri arasında

                        anlamlı  bir  farklılığa  neden  olmadığını  saptamıştır.  Bulgularımızı  desteklemeyen
                        çalışmalara  bakıldığında  Demiriz  (1997) “9-12  yaş  çocuklarının  kaygı  düzeyinin

                        incelenmesi”  adlı  çalışmasında  annenin  eğitim  düzeyi  ile  çocukların  kaygı  düzeyi

                        arasında  anlamlı  farklılık  saptamıştır.  Annelerinin  öğrenim  düzeyi  yükseldikçe
                        çocuklarının  kaygı  puanlarının  düştüğü  bulgulanmıştır.  Araştırmamızın  bulgularını

                        desteklemeyen çalışmalara bakıldığında Deniz (2015)’in Ergenlerde Öz yeterlilik ve
                               Sürekli  Kaygı  İlişkisinin  İncelenmesi  başlıklı  araştırmasında  anne  öğrenim

                        düzeyine  göre  ergenlerin  sürekli  kaygı  düzeyinin  istatistiksel  olarak  anlamlı  bir
                        şekilde  farklılaşmadığı  sonucuna  ulaşılmıştır.  Araştırma  sonucunda  anne  eğitim

                        düzeyi ile ergenlerin sürekli kaygı düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir

                        farklılık  bulunmamasına  karşın  eğitim  durumu  ilkokul  olan  anneye  sahip  olan
                        ergenlerin  sürekli  kaygı  düzeylerinin  daha  düşük  olduğu  görülmektedir  (Deniz,

                        2015).

                               Araştırmamızda  örneklemin  yaş  düzeyine  göre çocuklar için Durumluk
                        Sürekli  Kaygı  ölçeğinden  aldıkları  puan  ortalamalarının  değişip  değişmediği




                                                                97
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115