Page 40 - Neşide Dergisi 5.Sayı E-Book
P. 40
Ben çok az şiir yazdım. Bugüne kadar yayım-
lanmış şiirlerimin sayısı bir elin parmaklarını geç-
mez. Yazdığım bazı metinlerin duygusal derinliği
ve ritmi okurda şiirsel bir his uyandırıyor. Bunu
seviyorlar, ama kendimi hiçbir zaman şair olarak
tanımlamadım.
N. D.: Covid-19 ile geçtiğimiz yılın mart ayın-
dan bu yana mücadele veriyoruz; sosyal mesafe-
ler, karantinalar, maskeler. Bu dönem de kaygıla-
rımızın tam ortasında bir sonbaharda karşılaştık
“Kaybolan” ile. Kaybolan ne demek, bir insanın
kendinde kaybolması, kendinde var olma çabası
ile ilişkilendirilebilir mi?
T. T.: Yaşadığımız dönem, insanın kaybolması-
na son derece elverişli. Aramıza mesafeler koyan
ve her birimizi yalnızlaştıran bir pandemi süre-
ci yaşıyoruz. Sadece pandemiyle ilgili değil, bu
yüzyılın ruhu, insanın özünü, ruhunu, varoluşunu
yabancılaştıran duygu ve düşünüş biçimleriyle
bezendi. Pandemi bu yaralı halimizin üzerine ge-
lince her şeyi bizim daha da zorlaştırdı. Güçlü dur-
mamız gerekiyor; sadece bedensel ve sağlık açı-
sından değil, ruhen ve aklen de güçlü durmamız
gerekiyor. Ruhun bağışıklığını güçlendiren şeyler
insanı yüksek değerlere taşıyabilecek sanatsal,
kültürel, edebi üretimlerdir. Yüksek değerler ru-
humuzu güçlü kılacaktır. Kimlerle yakın olduğu- Her kitapta kaygılı bir
muza, neler okuduğumuza, nelerle meşgul ol-
duğumuza özen göstermemiz gerekiyor. İnsanın ruh haline bürünüyorum
hakikatini kaçırdığımızda kayboluş başlayacaktır. ve roman boyunca uzun
Sosyal medyanın gösteri sahnesinde yüceltilen
sahte hakikatlerle yolumuzu bulamayız. Kendini zaman bu kaygılı ruh
bulma atölyelerinde insanın sırrını keşfedemeyiz. halim değişmiyor. Burada
Binlerce selfie çekerek de kendimizi görmek, bul-
mak mümkün olamaz. Var olma çabasını hakikat kaygıyı üreten temel his,
taşıyan düşünce ve eylemlerle yükseltebiliriz.
“acaba okur bu romanı
N. D.: “Yalnızlık hayatın içindeki bir parça de- beğenir mi?” merakı
ğil, hayatın kendisiymiş.” Yalnız bir adamın yalnız- değil. Asıl endişem
lığının ailesi ile ve etrafındaki kalabalıklarla pek
alakalı bir hal olmadığını anlarız. Kalabalıklar hikâyemi iyi anlatmakla
içinde yalnızlık, kitapta muhteşem ifade edilmiş.
Yalnızlık nedir sizce, kalabalıklar içinde nasıl yalnız ilgili çabadan doğuyor.
kalır insan bir başına? Her seferinde daha iyi
T. T.: İnsanın bu dünyadaki yalnızlığı gerçek- anlatmak amacındayım.
ten trajik. Buradaki yalnızlık ille de “birilerinden
uzak kalmak” şeklinde tanımlanamaz. Anlamlar- Önce kendim ikna
dan, değerlerden, hakikatten, gerçek sevgiden olmam gerekiyor,
uzakta olma hali, kalabalığın içinde de olsan yal-
nızlık manasına gelir. Boş kalabalıklar, değersiz sonrasında elbette
kelime yığınları, anlamsız görüntü kaosu yalancı okurun beğenmesi beni
bir hisle kandırır, ama gerçekte insanın yalnızlığı-
nı artırır. Kendimizle yüzleşip, şu soruyu sormaya çok mutlu ediyor.
mecburuz: “Hayatıma anlam katan, varoluşumu
güçlendiren, değerli hissettiren biri var mı?” Ger-
38