Page 41 - Neşide Dergisi 5.Sayı E-Book
P. 41
Söyleşi
çek bir insan ve gerçek bir hayat bulmaktan söz Sadece pandemiyle ilgili değil, bu
ediyorum.
yüzyılın ruhu, insanın özünü, ru-
N. D.: “İnsanlar zor zamanlarda bağımlılık hunu, varoluşunu yabancılaştıran
geliştirebilir, bunun adına aşk diyebilirdi.” Sizce
aşk bir bağımlılık mı, âşık olmak, bile isteye zor duygu ve düşünüş biçimleriyle
zamanlarımızda sığındığımız ve sonrasında ayrıl- bezendi.
dığımız bir liman mı? Âşık olmak kendimizi bul-
mamıza yarar mı?
T. T.: Aşk bahsi üzerine bugüne kadar sözler
ediyor, sözlerine katılır mısınız? Karakter tahlille-
söylendi, şiirler yazıldı, masallar anlatıldı, hikâye-
rinin Kaybolan’da diğer kitaplarınıza göre daha
ler, romanlar yazıldı, filmler çekildi, şarkılar beste-
ağırlıklı olmasının nedeni nedir? Düşerken’in çok
lendi, resimler yapıldı, felsefi düşünceler üretildi
sevilen karakteri Jülide, Kaybolan’da okuyucunun
ve bugün hâlâ hayatın en çetrefilli muammaların-
karşısına çıkıyor. Kitaplarınızdaki karakterlerin bir-
dan biri olmayı sürdürüyor. Bu yüzden de söyle-
biriyle tanışıklıklarının okuyucularınız üzerinde
yebileceğim hiçbir şey aşk muammasını çözmeye
bıraktığı mutluluk sizin okuyucularınıza vermek
yetmeyecek. Bana kalırsa aşk hem bir bağımlılık
istediğiniz bir diğer hediye midir acaba?
hali hem bir muamma hem de insan varoluşuna
anlam katan bir hâl olabilir. Her âşık kendini bula- T. T.: Romanın en önemli özelliklerinden biri
bilir mi bilmem, ama aşk olmadan kendimizi bu- de güçlü karakterlere sahip olmasıdır. Büyük
lamayacağımız muhakkak. romanların her biri okurun dünyasında derin
karşılıklar bulan, çarpıcı hisler uyandıran güçlü
N. D.: Kitap hem özlem, huzursuzluk, korku, karakterlere sahiptir. Hatta bazı romanları, kapak-
hüzün hali yaratıyor hem de iyimserlik durumu. taki isimleri yerine o karakterin ismiyle anıyoruz.
Elbette bir romancı olarak karakterler üzerine
Bu farklı duygu hallerini okuyucuya topyekûn çokça çalışıyorum, onların bütün hikâyeyi taşıya-
yansıtmak çok etkileyici. Bu nasıl oldu? bilecek kadar derinlikli ve güçlü olmalarına özen
T. T.: Bir romancı olarak insana dikkat kesiliyo- gösteriyorum. Her yeni kitapta bu çizgiyi daha
rum. Karşılaştığım her insanın tepkilerini, duygu- ileriye taşımak arzusundayım. Kaybolan’da karak-
larını, tavırlarını anlamaya çalışıyorum. Ruh halle- terlerin güçlenmesi düşüncesinden memnuniyet
rini, çatışmalarını, duygusal gelgitlerini çözümle- duyuyorum. Romanlarım kendi dünyamda her
meye çalışıyorum. İnsan, hayatını farklı duygusal daim var olan hikâyelerin ve karakterlerin hayat
hallerin çatışmaları içinde sürdürüyor. Bana dü- buldukları metinlerdir. Bu yanıyla bakılınca kur-
şen bu gerçekliği hikâyelere taşımak. Bunun için maca şeklinde de olsa bir “gerçeklik” taşıyorlar.
çalışıyorum, bunun için hassas ve titiz oluyorum. Jülide hayat sahibi, Düşerken’de onun hikâyesini
Elimden geldiği kadar bu gerçekliği derinleştir- anlatırken, Kaybolan’ın bir yerinde ortaya çıkması
me çabasındayım. doğal. Bazı okurlar bu durumu gördüklerinde “ta-
nıdığımız birini, hatta bir dostumuzu görmüş gibi
N. D.: Düşerken’in ardından gelecek yeni ki- oluyoruz” diyorlar ve bu da çok hoşuma gidiyor.
tabınızı okuyucularınız merakla bekledi aslında.
Düşerken çok beğenilen etkileyici bir kitaptı. Bir
yazar böyle bir başarıyı yakaladıktan sonra yeni
kitaba başlarken neler hisseder? Hep daha iyisini
yazma çabası nasıl bir duygu halidir?
T. T.: Her kitapta kaygılı bir ruh haline bürünü-
yorum ve roman boyunca uzun zaman bu kaygılı
ruh halim değişmiyor. Burada kaygıyı üreten te-
mel his, “acaba okur bu romanı beğenir mi?” me-
rakı değil. Asıl endişem hikâyemi iyi anlatmakla
ilgili çabadan doğuyor. Her seferinde daha iyi an-
latmak amacındayım. Önce kendim ikna olmam
gerekiyor, sonrasında elbette okurun beğenmesi
beni çok mutlu ediyor.
N. D.: Sizinle ilgili Tarık Tufan kitap yazmıyor,
karakter yazıyor, ihtiyacı olan okuyucuya hediye
39