Page 42 - Neşide Dergisi 5.Sayı E-Book
P. 42
Şiir
Hamza ÖZTÜRKÇÜ*
Ahmedim
“Ölü balıklar sarmış sokaklarına
Bu çağın hastalık sarsıntılarına.”
Yıksın, yıkılsın Ve gök
Toprağın bağrındaki kindar hevesin, Bir noktayla boşalacak
Sarışın ölümü.
Bir bahar çarpıntısı gibi Dönüş şimdilik farazi
Sokağa dökülecek balıklar. Yolun sonunda tartacak çift başlı terazi
Çırpınasıya ─ Yola çıkana, yolda bulana, yola âşık olana,
Sessiz ve mağrur ve birkaç telkin
Sermayen yoldur Ahmedim..
Yol uzayacak yahut fildişi kuleden çıkılamayacak
Şehir donuk ve kendine dönük bir lahza
Karanlıkta yola çıkıldı
Şehirden çıkılamaz,
Ölümün bağrına saz çalındı
Sokağa çıkamaz umut.
Ölüme giden kâğıt nahiyeden alındı.
"Ben Tanrıyım" nidalarının boğuk sesinde
Bütün bunların üzerine,
Rahmet okunurdu.
Sokaklarını ölü balıklar saran,
Bir adam elinde aklı ve desenli tandır mahsulü,
çağın insanı unuttu “Var Olanım,
Bir şeylerin telaşesinde boğulurdu.
Ayaklarının altında ölü balıklardan bîhaber Var Olanım” diyen Ahmedi
Dokunurdu arşa çelik zırhlardan mülhem
Birkaç düşünce yahut içi kan dolu değnek Ahmedim, Ahmedim, Ahmedim
Arş-ı âlâya değecek Can özüm.
Değ-
-nek/ecek 3 Mayıs 2020
* Şair/Yazar. Avcılar Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni.
40