Page 52 - SutDunyasi_S63_Neat
P. 52
işleminden sonra dil yardımı ile besinler farinks aracılığı ile yutak bebeğin mide asiditesinin yetersizliği, proteolitik aktivitelerin
borusuna (ösafagus) ve mideye iletilir. Ağız bölgesi ile yapılan çoğunun anne sütünden sağlanması nedeniyle ek ürünlerle
çalışmalarda diğer önemli bir konu ağız mukozasında yer alan beslenme sürecinde emilim etkinliğinde yetersizlik görülebilir.
immun sistem ve oral bölgenin mikroflorasında yer alan anaerob Ayrıca bebeklerin mide pH’sının yüksek olması, bağışıklık
ve aerob mikrorganizmaların durumudur. Fizyolojik olarak ağız sisteminin ilk yılda büyük ölçüde anneden alınıyor olması
içinde bulunan mikroorganizmalardaki dengenin bozulması nedeniyle antimikrobiyal direnci de düşürebilir.
diş çürüklerine, dil ve diş eti hastalıklarına, ağız mukozasında Gastrik sindirim modellerinde yapay sindirim sisteminde
ülserasyonlara ve sinus hastalıklarına neden olabilir. Yaşlanma besinlere farklı düzeylerde pH ve pepsin uygulanarak 37oC’de
sürecinde, tükrük salgısı bozukluklarına neden olan hastalıklarda, 2 saat mide hareketleri simule edilerek kimus elde edilir.
nöronal sistemi uyaran ilaç kullanımlarında, Na, K ve HCO3 gibi 3. İnce barsak sindirimi: Bu fazda midede sindirilen kimus
iyonların emilim ve sekresyonlarını değiştiren ilaçların kullanımı duodenumda safra ve pankreatik sekresyonların etkisi ile nötralize
sırasında, hormonal bozuklarda, yapısal tükrük bezi kuruluğu edilir. Pankreastan salgılanan enzimler aracılığı ile protein, lipid
yaşayan hastalarda ağızda sindirim bozulabilir, tükrük salgısının ve karbonhidratlar barsaklardan emilime uygun hale gelirler.
içeriği ve pH ı değişebilir takiben bu kişilerde ağızda yumuşak ve Pankreas; ekzokrin-endokrin fonksiyona sahip karaciğerden
sert doku hastalıkları görülebilir. sonra sindirim sisteminin ikinci büyük salgı organıdır. Ekzokrin
2. Gastrik-mide sindirimi: Mide alt ve üstten sıkıştırılarak pankreas ince barsağa sindirim enzimlerini salgılarken endokrin
kapatılmış bir torba gibidir. Ağızdan besin alındığında yutak pankreas başta insulin ve glukagon gibi glukoz metabolizmasını
borusunun mide ile birleştiği yerde bulunan sfinkter açılır ve düzenleyen hormonlar olmak üzere dolaşıma pek çok hormonu
besin mideye geçer. Midede sindirim süresince besinin üstte sekrete eder. Bunun yanı sıra; pankreatik polipeptid, gastrin,
bulunan yutak borusuna geri geçmemesi gereklidir ve mide ghrelin gibi diğer endokrin salgıları da mevcuttur.
çıkışının bağlandığı duodenum (on iki parmak barsağına) kısmına Ekzokrin pankreas; duodenuma günlük yaklaşık 1500-2000 ml
geçisinin de safra ve pankreas salgıları yardımı ile nötralize bikarbonattan zengin, pH 8 civarı, plazma ile izotonik salgı pek
edilerek kontrollü geçişinin sağlanması gereklidir. Midede çok sindirim enziminin inaktif (proenzim) formlarını içeren bir
hem mekanik hem kimyasal sindirim gerçekleşir. Mide içerdiği sıvı salgılar. Ekzokrin pankreas sekresyonu; temelde sindirimi
asit salgısı ile besinleri parçalar. Su ve lipitte çözünen bazı kolaylaştırma ve sindirim kanalını koruma fonksiyonu içerir.
maddelerin emilimi (alkol ve ilaçlar) midede gerçekleşir. Pankreas salgısı; protein, karbonhidrat ve yağların sindirimi için
Midede parietal hücrelerden HCl ve intrinsik faktör, esas gerekli enzim/enzim öncülerini içerir. Buna ek olarak; mideden
hücrelerden pepsinojen ve mukozal boyun hücrelerinden
HCO3- ve mukus salgılanır. Midede bulunan G hücreleri
HCI salgısının en önemli uyaranlarından biri olan gastrini,
D hücreleri vücudumuzda pek çok hormon ve maddenin
yapımını inhibe eden somatostatini sekrete eder. Bunun yanı
sıra enterokromaffin-benzeri diğer hücreler (ECL), histamin,
endorfin, serotonin, kolesistokinin (CCK) gibi pek çok maddeyi
sekrete ederler.
Mideden salgılanan HCI, pepsinojenin pepsine dönüşümü
ve pepsinin aktivasyonunda, bazı mineralleri redükte ederek
(Ca++,Fe++) barsaktan emiliminin kolaylaştırılmasında, süt
proteinlerinin sindiriminde, mikroorganizmaların öldürülmesinde
rol alır. Mide pH’sı açlık ve tokluk durumlarında değişmesine
rağmen ortalama 1-3 civarındadır. Mideye besin girmesi ile
beraber pH 4-5 civarına çıkabilir. Bununla beraber mide asit
sekresyonunun bozulduğu bazı hastalıklarda, gastrit, mide ülseri
gibi bazı hastalıklar nedeniyle mide asit sekresyonunu engelleyen
veya bozulmuş hastalarda, mide asit sekresyonunu nötralize
eden veya inhibe eden ilaç (antiasit, antihistaminik-H2 reseptör
blokerleri, proton pomba inhibitörleri gibi) kullanımı durumunda
mide pH’sı çok daha yüksek düzeylere çıkabilir. Bu nedenle mide
sindirimi ile ilgili yapılan çalışmalarda asidik pH’ dan başlayarak
alkali pH’ya kadar deneme modellerinin eklenmesi gereklidir.
Ayrıca erken bebeklik döneminde, prematur bebeklerde mide
pH’sı alkalidir.
Mide sıvısında ayrıca gastrik lipaz, nükleazlar, rennin (kimozin),
az miktarda lizozim, üreaz, karbonik anhidraz bulunabilir. Gastrik
lipaz pH 2-7 arasında aktiftir. Gastrik lipaz kısa ve orta zincirli
yağ asitlerini parçalar. Rennin (kimozin) bebeklerin midesinde
bulunur; sütteki kazeini çöktürerek midede daha uzun
süre kalmasını sağlar. Bebeklere yönelik beslenme ürünlerinde
52 OCAK-ŞUBAT 2017