Page 51 - SutDunyasi_S63_Neat
P. 51

Bunun yanı sıra GIS güçlü bir mukozal immun cevaba ve                   Gıda matriksi kompleks yapısı nedeniyle içerdiği aktif
bizimle simbiyotik yaşam süren mikrobiyal floraya sahiptir. Bu          maddeler ile farklı yapılar oluşturabilir ve sindirim sisteminde
mikrobiyal flora ile mukozal immun hücrelerin etkileşimindeki           ek uyarılara neden olarak etken maddelerde yapısal değişime,
bozulmalar, simbiyotik yaşamın ve mikrobiyal içeriğin değişimi,         aktivitesinde azalma veya artışa, emilimlerinde değişime
obesite, diyabet, enflamatuar barsak hastalıkları, irritabl kolon       neden olabilir. Bu nedenle, gıda matriksi içerinde geliştirilecek
sendromu, hipertansiyon, kanser, atopi gibi pek çok hastalıkla          ürünlerin etkilerinin belirlenmesi sürecinde klasik ilaç geliştirme
ilişkilendirilmektedir. Gıdaların içeriklerinin biyoaktivitelerinin-    deneylerinin dışında ek değerlendirmelerin yapılması gereklidir.
biyoetkinliklerinin gösterilebilmesi için öncelikle gastrointestinal    İnsan GIS modellemelerinin ve denemelerinin yapılabilmesi
sistemden emilimlerinin ve biyouyumluluklarının gösterilmesi            için sistemin tüm bölgelerindeki fizyolojik aşamaların doğru
önemlidir.                                                              uygulanması gereklidir. Ayrıca besinin içerdiği karbonhidrat,
Biyouyumluluk; herhangi bir maddenin uygulanacağı konakçı               yağ, protein içeriğine ve ek formülasyonuna göre sindirimin ve
dokusunda herhangi bir toksisite, bir savunma mekanizmasında            emilimin gerçekleşeceği bölge doğru tanımlanmalıdır. Sindirim
aktivasyona sebep olmaması veya minimal uyarım oluşturması              ve emilim modelleri de buna göre oluşturulmalıdır.
durumudur. Biyouyumluluğun test edilmesinde öncelikle                   Genel olarak sağlık alanında uygulanan deneysel modeller in
toksik ve kanserojen olmaması ve gelişimsel süreci olumsuz              vitro, ex vivo ve in vivo olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşir.
etkilememe zorunluluğu vardır.                                          In vitro modeller; ticari olarak temin edilmiş hücre dizileri,
Son dönemlerde fonksiyonel ürünlerin artması nedeniyle                  üç boyutlu (3D) organ modelleri veya mikroorganizmalar
biyoaktivite kavramı gündeme daha yoğun bir şekilde gelmeye             kullanılarak yapılan hücre kültürü çalışmalarını kapsar.
başlamıştır. Biyoaktivite; besin ürününün veya içeriğinin               Canlı dokudan hücre izole ederek yapılan primer hücre
biyolojik sistemde beklenen besleyici özelliği dışında bir              kültürleri, hayvan veya insan vücudundan bir organ parçası
aktivite gösterme kapasitesinin olması demektir. Besinler farklı        veya organın bütününün (izole organ deneyleri) çıkarılarak
yapılara ve içerilere sahiptirler. Bu nedenle insan vücudunda           üzerinde uygulamalar yapılan deneyler ex vivo olarak
farklı etkiler oluştururlar. İnsan sağlığını koruyucu, hastalıklara     tanımlanır. Doğrudan deney hayvanlarına yapılan uygulamalar,
karşı direncini arttıran, tanımlanmış bir hastalık sürecinde            deneysel hastalık modelleri, insan uygulamaları ise in vivo
iyileştirici veya iyileşme sürecinde destekleyici etkisi bulunan        deneyler grubundadır. Herhangi bir ürünün insan çalışmaları
ürünler, moleküller biyofonksiyonel veya biyoaktif olarak               yapılmadan önce in vitro hücre veya doku kültürü ortamında,
tanımlanmaktadır. Oral yolla alınan gıdalar, hedefe yönelik             izole organ çalışmalarında ve in vivo ortamda akut ve kronik
besinler, fonksiyonel bileşikler ve ilaç formlarının insan              uygulamalar ile deney hayvanlarında toksisite, karsinojenite,
vücudunda etkilerinin değerlendirilebilmesi için farklı deneysel        mutajenite, immun reaksiyonları ve gebelik ve çocuk gelişimi
modeller ve testler uygulanır. Etken maddenin bilindiği                 üzerine etkilerinin değerlendirilmesinin yapılarak insanlarda
uygulamalarda tedavisi amaçlanan hastalıktaki değişimler klinik         kullanımının güvenli olup olmadığının veya güvenlilik sınırlarının
olarak kabul edilmiş parametreler ile değerlendirilerek belirtilir.     belirlenmesi gereklidir.
                                                                        İNSANDA SİNDİRİM SİSTEMİ
Tablo 2: Barsak mikroflora değerlendirmeleri, ad-                       1. Ağız: Sindirim sistemi ağızdan başlar. Ağız bölgesinde hem
hezyon analizleri ve patojenlerin enterosit toksisi-                    kimyasal hem mekanik sindirim gerçekleşir. Ağıza alınan besin
tesi deneysel modellerinde kullanılan solid yüzeyler                    tükrük salgısı ile kimyasal sindirim başlatılarak ve besin ıslatılarak
ve çalışılan bakterilere örnekler                                       dil ve dişlerin yardımıyla çiğneme işlemi ile mekanik olarak
                                                                        parçalanmaya başlanır. Sindirim sistemi günlük yaklaşık 9 lt
Yüzey                  Bakteri                                          salgı yapar. Tükrük bezlerinden günlük ortalama 1-1.5 lt salgı
                                                                        gerçekleşir. Tükrük salgısının pH’sı 6.0-7.0 civarındadır. Tükrük
Epitel hücre dizileri  Bifidobacterium, B. animals, Lactobacillus       içeriğinde bol miktarda su, elektrolitler, musin, sekretuar Ig A,
(Caco-2, HT-29,        rhamnosus, Lb. paracasei ssp. paracasei, Lb.     Ig G, lizozim, laktoferrin, laktoperoksidaz, tiyosiyanat, histatin
Intestine 407)         acidophilus, Lactococcus lactis                  gibi antimikrobiyal maddeler, prolinden zengin proteinler
Fareden izole edilmiş                                                   (PRP), karbonhidrat ve lipid metabolizmasında yer alan amilaz
mukoza hücreleri       Salmonella typhimurium                           ve lingual lipaz içerir. Besinler çiğnendiği sırada başlıca parotis
                                                                        bezinden salgılanan bir α amilaz olan pityalin enzimi içeren
Musin                  Lactobacillus rhamnosus GG, Lactobacil-          tükrük ile karışır. Bu enzim nişastayı bir disakkarit olan maltoza
                       lus delbrueckii ssp. bulgaricus, Lactobacillus   ve küçük diğer glikoz polimerlerine hidrolize eder. Fakat sürenin
Fibronektin            cremoris, Lactobacillus johnsoni La1             kısa olmasından dolayı besinler yutuluncaya kadar toplam
                                                                        nişastanın ancak %5’i hidrolize olur. Besinler midede; mide salgısı
                       Bifidobactreium longum, B. animals Lactoba-      ile karışmadan önce, sindirim 1 saat devam eder. Daha sonra,
                       cillus rhamnosus, Lb. paracasei ssp. paracasei,  amilazın aktivitesi (pH 6.7’de çalışır) mide salgısının asit niteliği
                       Lb. plantarum, Lb. acidophilus, Lactococcus      ile durdurulur. (pH 4.0’ün altında) Bununla beraber, besinler
                       lactis ssp lactis, Lc. lactis ssp. cremoris      mide salgısıyla tamamen karışıncaya kadar nişastanın %30-40
                                                                        kadarı maltoza hidrolize olur. Karbonhidrat ve yağ sindirim
Kollajen IV            Lactobacillus acidophilus                        modellerinde ağız kavitesinin modele eklenmesi gereklidir.
                                                                        Lingual lipaz pH 4’de aktiftir. Bu yüzden normal tükrük salgısı
Laminin                Lactobacillus sp.                                içinde aktif değildir. Mideye ulaştığında aktif hale gelir. Çiğneme

Matrijel               Lactobacillus plantarum, Lb. rhamnosusu,
                       Lactococcus lactis

Polistrenler           Lactobacillus halveticus, Lactococcus lactis

                                                                        OCAK-ŞUBAT 2017 51
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56