Page 16 - dergi mart
P. 16
BEBEĞİMİZİN İLK AŞISI:
ANNE SÜTÜ
Eski çağlardan günümüze kadar uzanan tarihsel
sürece bakıldığında anne sütünün bebek
beslenmesinde önemli olduğu her zaman vurgulanmıştır.
Anne sütünün kutsallığına inanan Yakut Türkler ’inde analık
tanrıçası Ayzıt’ın bebeğine anne sütü damlatarak
can verdiğine dair inanışlara rastlamaktayız.
Amerikan Pediatri Akademisi’nin (APP) 2012
yılında yayımlandığı politikaya göre “Bebeğin
hayatının ilk 6 ayı içinde anne sütü ile beslenmesi
(en az 1 yıl bunun devam ettirilmesi) bunu takiben ise 6
aydan sonra anne sütüne ek gıdalara geçişin uygun
koşullarda sağlanması” şeklinde
bebeğimizin beslenmesinde
anne sütünün önemine dikkat
çekmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF: Sağlıklı bir toplum için bebeklerin doğumdan
itibaren ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelerini, 7. aydan itibaren ek gıdalara başlanılmasını
ve iki yaşına kadar emzirmeye devam edilmesini önermektedir.
Bu bilgilerden sonra “Anne sütü neden bu kadar önemli?” sorusu gelmiştir herkesin aklına eminim
ki. Haydi gelin birlikte anne sütünü inceleyelim:
Anne sütü; bebeklere ihtiyacı olan tüm besin öğelerini ilk 6 ayda tek başına sağlayabilen en iyi ve
ideal besindir. Doğumdan sonra anne sütü 3 aşamadan geçer. İlk aşama kolostrum yani ilk süttür.
Doğumdan hemen sonra salgılanır ve birkaç gün sonrasında ise geçer. İçeriği protein, yağda
çözünen vitaminler (A, D, E, K), mineral ve immünoglobünler bakımından yüksektir.
İmmünoglobülinler, anneden bebeğe geçerek bebeğe pasif bağışıklık kazandıran antikorlardır.
Pasif bağışıklık ise; bebeğimizi bakteriyel ve viral hastalıklara karşı korur. Yani kolostrum sütü
bebeğimizin aslında ilk aşısıdır.
Sonra ki aşama geçiş sütü aşamasıdır. Geçiş sütü, yaklaşık 2 hafta sürer. Yağ, laktoz ve suda
çözünen vitaminler (C vitamini ve B grubu vitaminleri) bakımından zengindir.