Page 105 - Efsane
P. 105

DAY









               GÜN DOĞMADAN ÖNCE UYUYABİLDİĞİM BİRKAÇ SAAT boyunca,
               rüyamda evde olduğumu gördüm. En azından evimizin hatırlayabildiğim halini.
               John ve annem yemek masasının bir ucunda birlikte oturuyor, John ona eski
               Cumhuriyet hikâyelerinin bulunduğu bir kitabı okuyordu. Annem, John bir
               sayfanın tamamını kelimeleri ya da harfleri karıştırmadan bitirince
               cesaretlendirmek için başıyla onaylıyordu. Kapının yanında durduğum yerden

               onlara gülümsedim. John içimizde en güçlü olanımızdı fakat onda, benim sahip
               olmadığım sabırlı, nazik bir yan vardı. Bu özelliğini babamdan almıştı. Eden
               masanın diğer ucunda kâğıda bir şeyler karalıyordu. Eden rüyalarımda hep bir
               şeyler çiziyordu. Hiç kafasını kaldırmıyordu ama John'un hikâyesini dinlediğini
               biliyordum, doğru yerlerde gülüyordu.


               Sonra kızın yanımda durduğunu fark ettim. Elini tuttum. Bana gülümsedi, gülüşü
               odayı ışıkla doldurdu, ben de ona gülümsedim.

               “Annemle tanışmanı istiyorum,” dedim ona.


               Başını salladı. Yemek masasına tekrar baktığımda annem ve John hâlâ
               oturuyordu ancak Eden yoktu.


               Kızın gülümsemesi soldu. Bana trajik gözlerle baktı. "Eden öldü,” dedi.

               Uzaktan gelen bir siren sesi beni uykumdan uyandırdı.


               Nefes alabilmek için bir süre gözlerim açık halde, sessizce yattım. Rüya hâlâ
               aklıma kazınmış haldeydi. Kafamı dağıtmak için siren sesine odaklandım. Daha
               sonra duymakta olduğum şeyin normal polis sireni olmadığını fark ettim. Bu,
               yaralı askerleri hastaneye taşımak için kullanılan askerî hastane araçların sesine
               benziyordu. Sirenin sesi diğerlerininkinden daha yüksek ve inceydi çünkü askerî
               hastane araçları öncelikliydi.


               Ama Los Angeles'a yaralı asker getirilmezdi, onlar cephenin sınırında tedavi
               edilirdi. Bu araçların bir başka görevi de, daha iyi acil müdahale ekipmanına
               sahip oldukları için özel veba vakalarını laboratuvarlara götürmekti.
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110