Page 127 - Efsane
P. 127
her seferinde birbirine karıştırıyordum. Düşüncelerimi her birinin üzerinde açıkça etiketi bulunan küçük
düzenli kutular olarak hayal etmeye çalıştım. Ancak bu akşam bu düzenden bir şey anlamıyordum,
aslında anlamak için fazla yorgundum. Ev boş ve yabancı geliyordu. Lake sokaklarını özler gibi oldum.
Gözlerim masanın altında Day’i yakaladığım için kazandığım 200,000 Notla dolu olan küçük sandığa
gitti. Onu daha güvenli bir yere koymam gerektiğini biliyordum ama ona dokunamadım. Bir süre sonra
yataktan kalkıp kendime bir bardak su koydum ve bilgisayarımın başına geçtim. Madem uyumuyordum,
o zaman Day’in geçmişini ve kanıtları incelemeye devam edebilirdim.
Parmaklarımı ekranımda gezdirdim, bir yudum su içip internet şifremi girdim. Komutan Jameson’ın bana
ilettiği dosyalara baktım. Taranmış dokümanlar, fotoğraflar ve gazete makaleleriyle doluydu. Bunun gibi
şeylere her göz attığımda, aklımda Metias’ın sesini duyuyordum. Bana, “Teknolojimizin bir kısmı
eskiden daha iyiydi,” derdi. “Sellerden ve binlerce veri merkezi silinmeden önce.” Sahte bir iç çekişle
bana göz kırpardı. “Günlüklerimi elde yazmamın yararlı olduğunu söyleyebiliriz, ne dersin?”
Daha önce okuduğum verilere hızla göz gezdirip yeni belgelere geçtim. Aklım ayrıntıları seçiyordu.
DOĞUM ADI: DANIEL ALTAN WING
YAŞ/CİNSİYET: 15/E; DAHA ÖNCE 1 D YAŞINDA ÖLDÜ DİYE ETİKETLENMİŞ.
BOY: 178 CM
KİLO: 66 KG
SAÇ: SARI, UZUN. FFFAD1.
GÖZ: MAVİ. 3A8EDB.
TEN: E2B279
BASKIN ETNİK KÖKEN: MOĞOL
İlginç. Bize okulda yıkıldığı anlatılan bir ülke için yüksek bir orandı.
İKİNCİL ETNİK KÖKEN: KAFKAS BÖLGE: LAKE
BABA: TAYLOR ARSLAN WING. ÖLÜ.
ANNE: GRACE WING. ÖLÜ.
Aklım bir an için buna takıldı. Sokakta kendi kanı içinde yatan kadını düşündüm, sonra hemen o
görüntüyü silmeye çalıştım.
KARDEŞLER: JOHN SUREN WING, I9/E
EDEN BATAAR WING, 9/E
Sonra Day’in geçmişte işlediği suçları ayrıntılarıyla anlatan sayfalarca belge geldi. Bunlara da
olabildiğince hızlı bir şekilde göz attım ama sonuncuda durdum.
KURBANLARI: YÜZBAŞI METİAS IPARIS
Gözlerimi kapadım. Ollie sanki ne okuduğumu biliyormuş gibi inledi, sonra da burnunu bacağıma
değdirdi. Elimi fark etmeden kafasına koydum.
Ağabeyini ben öldürmedim. Bana dediği buydu. Ama yaptığının, silahı annemin başına doğrultmaktan
hiçbir farkı yoktu.
Kendimi başka bir belgeye geçmek için zorladım. Bu raporu başından sonuna kadar ezbere biliyordum
zaten.
O anda gözüme bir şey çarptı. Doğruldum. Önümdeki belge Day’in Deneme puanını gösteriyordu.