Page 179 - Efsane
P. 179
duvara yapıştırdı. Bana saldıranın kim olduğuna bakmadan önce elim içgüdüsel
olarak bıçağıma gitti.
“Sensin,” dedim.
Bana bakan kız öfkeden köpürüyordu. Sokak ışıkları sarmaşık dövmesine ve
gözlerindeki ağır siyah makyaja düşüyordu. “Pekâlâ,” dedi Kaede. “Beni
aradığını biliyorum. Herhalde beni görmeyi çok istiyorsun ki bir saatten fazla
süredir Alta'nın barlarında dolaşıyorsun. Ne istiyorsun? Tekrar dövüşmek falan
mı?”
Tam cevap verecektim ki Kaede’nin arkasındaki gölgelerde bir kıpırdanma fark
ettim. Donakaldım. Yanımızda başka biri daha vardı.
Kaede gözlerimin oraya gittiğini görünce sesini yükseltti. “Geri çekil, Tess,”
dedi. “Bunu görmeni istemiyorum.”
“Tess?” Karanlığa doğru gözlerimi kıstım. Karanlıkta duran şekil yeterince
küçüktü, narin bir yapı ve arkada karışık bir şekilde toplanmış saçlar. Kaede’nin
arkasından büyük, ışık saçan bir çift göz bana bakıyordu. Bir an için kendimi
gülümsemek için can atarken buldum; bu haberin Day’i çok mutlu edeceğini
biliyordum.
Tess bir adım öne geldi. Sağlığı yerinde görünüyordu fakat gözlerinin altında
koyu halkalar oluşmuştu. Yüzündeki şüpheci bakış kendimi utanç içinde
hissetmeme neden oldu.
“Merhaba,” dedi. “Day nasıl? İyi mi?”
Başımı salladım. “Şu an için iyi. Senin de iyi olduğunu gördüğüme çok
sevindim. Burada ne işin var?”
Bana tedbirli bir şekilde gülümsedi, sonra da korkuyla Kaede ye baktı. Kaede
ona kızgın bir bakış atıp beni duvara daha da bastırdı. “Önce sorumu bir cevapla
bakalım,” diye patladı.
Tess Vatanseverlere katılmış olmalı. Bıçağımı yere bıraktım, sonra da boş
ellerimi ikisine doğru havaya kaldırdım. “Seninle pazarlık yapmak için geldim.”
Bakışına sakin gözlerle karşılık verdim. “Kaede, yardımına ihtiyacım var.
Vatanseverlerle konuşmam gerekiyor.”
Bu onu hazırlıksız yakalamıştı. “Benim bir Vatansever olduğumu da nereden
çıkardın?”
“Cumhuriyet için çalışıyorum. Çok şey biliyoruz, bazıları seni şaşırtabilir.”
Kaede bana gözlerini kısarak bakıyordu. “Benim yardımıma ihtiyacın yok. Yalan
söylüyorsun,” dedi. “Sen bir Cumhuriyet askerisin, Day’i polise teslim ettin.
Sana neden güvenelim ki?”
Çantama uzanıp fermuarı açtım ve kalın bir “not” destesi çıkardım. Tess şok