Page 188 - Efsane
P. 188

“Çocuğunuzun Denemesi yaklaşıyor mu? Ace Denemelerine gelip ücretsiz
               eğitim danışmanlığımızdan yararlanabilirsiniz!” gösteriliyordu. “Kalabalığın ne
               yapacağını kimbilebilir. Belki de şimdiden toplanıyorlardır. Sana gelecek
               olursak; sen büyük ihtimalle içeride olacaksın. Day’i dışarıya götüreceksin.
               Komutan Jameson zamanı gelince bize daha çok bilgi verecektir.”
               “Çok iyi.”Tekrardan planlarımın, dün gece Kaede’yle karşılaştığım zamandan
               beri aklımdan geçen detayların üzerinden geçiyorum. İdam öncesinde ona

               üniformaları ulaştırmam gerekiyor; birkaç Vatansever’in içeri sızabilmesi için
               zaman lazım. Day'e dışarı çıkarken eşlik etmem konusunda Komutan Jameson’ı
               ikna etmek için çok uğraşmam gerekmeyecekti ve Thomas bile bunu istediğimi
               anlamış görünüyordu. “June.” Thomas’ın sesi beni düşüncelerimden ayırdı.
               “Evet?”
               Bana tuhaf bir bakış atıp sanki bir şey hatırlamış gibi hafifçe kaşlarını çattı.

               “Dün gece evde değildin.”
               Sakin ol. Biraz gülümsedim, sonra da rahat bir şekilde tekrar ekrana döndüm.
               “Neden sordun?”
               “Şey, dün geceyarısı dairene geldim. Uzun süre kapıyı çaldım, ama cevap
               vermedin. Ollie’nin sesi geliyordu, bu yüzden parkura gitmediğini anladım.
               Neredeydin?”
               Sakin bir yüzle Thomas’a baktım. “Uyuyamadım. Bir süreliğine çatıya çıkıp

               sokakları izledim.”
               “Kulaklığını almadın. Seni aramaya çalıştım ama sadece statik vardı.”
               “Gerçekten mi?” Başımı salladım. “İyi çekmiyordu sanırım çünkü kulaklığımı
               takmıştım. Dün gece oldukça rüzgârlıydı.”
               Başıyla onayladı. “Bugün çok yorgun olmalısın. Seni fazla çalıştırmamasını

               istiyorsan Komutan Jameson’a bunu söylemelisin.”
               Bu sefer de ben kaşlarımı çattım. Soruları döndür. “Geceyarısı evimde ne işin
               vardı? Acil bir şey mi olmuştu? Komutan Jameson’ın söylediği bir şeyi
               kaçırmadım, değil mi?”
               “Hayır, hayır. Öyle bir şey yok.”Thomas mahcup bir şekilde sırıtıp elini
               saçlarından geçirdi. Elleri kanlı birinin nasıl böyle umursamaz görünebildiğine
               aklım ermiyordu. “Dürüst olmak gerekirse ben de uyuyamadım. Senin ne kadar

               kaygılı olabileceğini düşünüp durdum. Sana sürpriz yapayım dedim.”
               Koluna hafifçe vurdum. “Teşekkürler. Ama ben iyiyim. Yarın Day idam
               edilecek, ben de sonrasında çok daha iyi olacağım. Dediğin gibi. Az kaldı.”
               Thomas parmaklarını şaklattı. “Ah, işte dün gece seni görmek istememin diğer
               bir sebebi de şuydu. Sana söylememem gerekiyordu, senin için sürpriz olacaktı.”
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193