Page 19 - Efsane
P. 19

Ağabeyimi hole doğru takip ederken Bayan Whitaker’in sahte gülümsemesini
               görmezden geldim. Öğrenciler aceleyle yanımıza yaklaştı. Dorian adında bir
               çocuk bizimle birlikte yürürken, “June,” dedi. İki yıldır Drake Balosuna benimle
               gitmek istiyor ve benden olumlu yanıt alamıyordu. “Doğru mu? Ne kadar
               yükseğe tırmandın?”


               Metias ona sert bir bakış fırlattı. “June eve gidiyor.” Sonra da elini sıkıca
               omzuma koyup beni sınıf arkadaşlarımdan uzaklaştırdı. Arkama bir bakış atıp
               onlara gülümsemeyi başardım.


               “On dört kat,” diye yanıtladım. Yine aralarında konuşmaya başladılar. Her nasıl
               olduysa, benim diğer Drake öğrencileriyle aramdaki en yakın ilişkim bu
               şekildeydi. Bana saygı duyuyor, hakkımda konuşuyor ve dedikodu yapıyorlardı.
               Fakat benimle pek konuşmuyorlardı.

               On altı yaş ve üstündekilerin gitmesi gereken bir üniversiteye giden on beş

               yaşında bir son sınıf öğrencisinin hayatı böyleydi işte.

               Metias, koridorlardan, merkez avlunun çimleri biçilmiş bahçelerinden,
               muhteşem Seçmenin heykelinin yanından ve son olarak da kapalı spor
               salonlarından geçerken tek bir kelime daha etmedi. Katılmam gereken öğleden

               sonra askerî eğitimin yapıldığı yerden geçtik. Sınıf arkadaşlarımın ıssız bir savaş
               cephesinin simülasyonunu yapan 360 derecelik bir ekranla çevrili devasa bir
               parkurda koşmalarını izledim. Tüfeklerini önlerinde tutuyor, koşarken olabilecek
               en hızlı şekilde silahı doldurup boşaltmaya çalışıyorlardı. Birçok üniversitede bu
               kadar çok asker öğrenci bulunmazdı ama Drake’te neredeyse hepimiz
               Cumhuriyet ordusundaki görevlerimize atanmak için sıradaydık. Diğer birkaç
               öğrenci politikaya ve Kongreye girecekti, bazıları da geride kalıp öğretmen

               olacak şekilde seçilmişti. Ama Drake Cumhuriyet’in en iyi üniversitesiydi ve en
               iyilerin de orduya atandığı göz önüne alınırsa, askerî eğitim sınıfının öğrenci
               dolu olmasına şaşmamalıydı.

               Drake’in daha dış tarafındaki sokaklarından birine varıp bizi bekleyen askerî

               jipin arka koltuğuna geçerken, Metias artık sinirini kontrol edemiyordu. “Bir
               hafta uzaklaştırma mı? Bunu bana açıklamak ister misin?” diye sordu. “Sabah
               boyu Vatansever isyancılarıyla uğraştıktan sonra geliyorum ve bir de ne
               duyayım? Drake’ten iki blok ötede helikopterler. Kızın biri bir gökdelene
               tırmanıyor.”
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24