Page 115 - Olasılıksız
P. 115
"Kimsin sen?" dedi öksürerek.
"Adım Nava. Sana yardım edeceğim, ama ilk önce bir soru sormalıyım-"
"Nasıl yardım edeceksin?" dedi Caine doğrulmaya çalışarak, ama Nava onu omuzlarından yere
itti. Bacağı yere değince bir an için irkildi. "Dizim..."
Nava başını salladı. "Demerol'a alerjin var mı?"
"Alamam," dedi nefesi kesilerek.
"Ya-"
"Hayır," dedi derin derin nefes alarak. "Hiçbir şey alamam. Ben.." gözleri devrilir gibi olunca
dişlerini sıktı, "deneysel ilaçlar alıyorum. Başka ilaç alamam çünkü., çünkü etkileşim."
"Sıçtık," dedi Nava sessizce. "Kanamayı durdurup, bacağını yerine oturtmam gerek. Canın
yanacak."
Caine başını salladı. "Ne gerekiyorsa yap, ama ilaç verme."
"Tamam," dedi çekinerek Nava. Başlamak üzereydi ki birden ne kadar yorgun olduğunu fark etti.
Çantasından bir şırınga daha çıkarıp, kendi baldırına batırdı. Metaamfetaminler kanına karışınca kalbi
sanki duracak gibi oldu. Birden çok zinde hissetti kendini, yerdeki bezin üzerinden bir neşter aldı ve ilk
kesiği attı.
"Nerede o?" dedi kızgınlıktan köpüren Forsythe.
"Her yere bakıyoruz, ama dedim ya, yer yarıldı içine girdi," dedi Grimes ellinci kere.
"Bana olanları bir daha anlat"
"Ajan Vaner'ın ekibi atlattığını anladığımda onun tüm vericilerini kontrol ettim, çünkü gerçek
hedefi de bu şekilde bulmayı planladığını tahmin ettim. Sonra da verileri indirdim."
Grimes, UGA'nın dünyanın 150 mil ötesindeki uydusundan 18:01:03'de çekilen görüntüleri indirdi
bir daha.
"İşte bak David Caine şurada," dedi Grimes ekranda bir adamın başını göstererek. "Şimdi
yanındaki adamın ona çantayı nasıl uzattığını görüyor musun?"
"Bu ikinci adamın kim olduğunu, ya da neden buluştuklarını biliyor muyuz?" diye sordu Forsythe.
"Ne bileyim, pizzacı bile olabilir. Nasıl bitebilirim ki. tüm bunlar olalı daha bir saat oldu." 2311
Grimes konuşurken Forsythe nefretle bakıyordu ona. "Neyse, çanta el değiştirdikten yirmi saniye
sonra araba patladı. Ama kızılötesiyle baktığımızda-" Grimes ekranı dondurdu, birkaç kare geri gidip
Caine'in ayağının yanındaki bir kareye odaklandı, "aslında patlayan araba değil, bu kutu."
"Bunu görünce görüş alanını genişlettim." Ekrandaki görüntü küçüldü. Grimes binanın üstündeki
bir karaltıya odaklandı. "Gerçi yüzde yüz emin değilim ama, bu adamın elinde bir uzaktan kumanda
var gibi."
"Ne yani...?"
"Yani biri David Caine'i havaya uçurmaya çalıştı. Bence öyle."
"Kahretsin," dedi Forsythe birden kendini kaybederek. "Vaner mıydı?"
"Hayır, ama belki o da oradaydı." Grimes yavaş çekimde ilerleyen görüntülere döndü. "İlk
patlamada bir zincirleme etki oldu. İnşaat malzemesi falan vardı ya, sokakta bir yığın tuğla' ayrıca ağır
iş makineleri için birkaç varil de benzin vardı. Ateşi körükledi bu."
Monitörde birbiri ardına patlayan kamyonları seyrettiler.
"İşte şimdi geliyor," dedi Grimes bir kadının kafasının tepesi görününce. "Ne yazık ki yüzünü hiç
göremiyoruz. Vaner da olabilir, anan da olabilir. Bunu kestirmenin imkânı yok." Bir düğmeye basınca
görüntüler gerçek hızında devam etti.
"Bak gördün mü? Köşeyi dönüyor. Cehennemden kaçan bir yarasa gibi."
"Belki de ateşten kaçıyordur?" diye araya girdi Forsythe. Grimes başını salladı. "Var mısın
iddiaya? Ateşe doğru koşuyor. Bu karı psikopat değilse bence bizim herife doğru gidiyor." Grimes
Saklı Kütüphane 115 www.e-kitap.us