Page 122 - Olasılıksız
P. 122
maddeler enerjiyle yükleniyordu. Bunun üzerine teflon ve saçmalar genişliyor ve dağılarak bir damara
isabet etme olasılığı artırıyordu. Ayrıca, bu, merminin sekmeyeceği ve bedeni delip geçmeyeceği
anlamına geldiği için, hedefin çevresindekiler için bir tehlike arz etmiyordu.
Sonunda da Michael ona farklı modelleri öğretti. Avusturya yapımı Giock. Alman yapımı
Heckler&Koch, İsviçre yapımı SIG Sauer, Amerikan tabancaları- Smith&Wesson, Colt ve Browning ve
İtalyan Beretta'ları ve tabii ki Rus yapımı Gyurza ve Tokarev'ler.
Ancak silahlar hakkında öğrenebileceği her şey öğrendiğinden emin olduktan sonra Mikhail ona
eski moda Rus Nagant marka bir tabanca verdi. Tanja 7.62 milimetrelik mermileri yedi mermilik
hazneye doldurduğunda dengeli bir şekilde durdu, nişan aldı, horozu kurdu ve tetiği çekti. Tabanca o
kadar sert geri tepti ki Tanja'nın ayakları yerden kesildi, döştü ve kıç üstü yere yapıştı.
Mikhail'i bir tek o gün gülerken görmüştü. "İşte .bu," dedi hocası, "teoriyle pratik arasındaki
farktır."
Tanja kızıp ayağa kalktı ve bir el daha ateş etti. O günden sonra da hiç düşmedi.
Diğer dersler gibi, Tanja silahları da çabuk öğrendi. Tabanca ve tüfekleri çözdükten sonra da
diğer ateşli silahlara geçti. İlk önce makineliler: Uzi, Browning MHB ve M60. Bunları kullandıktan sonra
kolları jöle gibi titrerdi. Sonra da Baikal MP -131 K ve Heckler&Koch CAWS gibi çiftelerle omuzları
mosmor oldu. Sonunda Mikhail ona mesafe, hız gibi faktörleri nasıl hesaplayacağını öğretti ki
Dragunov'undan çıkan her kurşun hedefi bulsun.
Nava duraksadı. Bacağının iki tarafına destek iliştirdiğinde Caine kendi terinin içinde yüzüyordu
neredeyse.
"Herhalde oldu," dedi sardığı bacağa bakarak,
"Sağ ol," dedi Caine.
Nava başını salladı, birden neredeyse hiç tanımadığı bu adamla neden bu kadar rahat ettiğini
düşünüp, utandı.
"Sonra ne oldu? Spetsinstitute'da öğrenciler nasıl bir final sınavına giriyor?"
"Adam öldürüyorlar," dedi Nava ifadesizce. "Teröristti; Khalid Myasi adında bir Afgan gerilla."
"Yaptın mı?"
"Evet," dedi Nava. "Göğsüne iki, beynine bir kurşun sıktım. Aynen bana öğrettikleri gibi." O anı
dün gibi hatırlıyordu. Tabancanın namlusundan çıkan üç mermi. Myasi'nin ölüm feryadı ve boğazına
dolan kandan nefesinin kesilişi. Adamın cansız bedenine bakarken göğsünün uyuştuğunu hatırlıyordu.
Hayal ettiği gibi değildi. Büyük bir şey başarmış gibi hissetmedi kendini, ayrıca öç alma isteği de
dinmemişti. Ama KGB'nin umurunda değildi bu. Onu başarılı bir katile çevirmişlerdi ve bu yeni
silahlarını kullanmaya niyetliydiler.
Bazen ona okul çocuğu olmasını, bazen genç bir hayat kadını kılığına girmesini emrediyorlardı.
Aslında onu daha çok gözetleme işlerinde kullanıyorlardı, ama gerektiğinde onyedisindeki Tanja'dan
adam öldürmesini de istiyorlardı. O da yapıyordu.
▲
Tanja, İbraniceyi, Farsçayı ve İngilizceyi ana dili gibi bildiği için onsekizine bastığında onu Tel
Aviv'e yollamaya karar verdiler. Orada bir sene kadar kalmıştı ki, Zaitsev ondan Moishe Drlzen'i
öldürmesini istedi. Tanja'nın öldürüp de bunun gerekli olup olmadığını sorguladığı ilk infazı bu
yumuşak huylu Mossad ajanıydı.
Ötekileri niye öldürdüğü belliydi. Hepsi partinin muhalifiydi, kendileri de katildi. Ama Drizen
farklıydı. Adamı takip edip gözetledikten sonra da, Tanja onun Rus düşmanı olmadığını, teröristleri de
desteklemediğini anladı. Aslında teröristlere karşı çalışıyordu.
Ama, Tanja, Zaitsev'e Drizen'in ölümü hak etmek için ne yaptığını sorduğunda o sadece 'partiyi
Saklı Kütüphane 122 www.e-kitap.us