Page 124 - Olasılıksız
P. 124
kurucusu olan Felix Dzerzhinsky'nin heykelinin devrildiğinin resmini gördüğünde dünyasının değiştiğini
anladı. Ne yapması gerektiğini öğrenmek için Zaitsev'e bir mesaj yolladı.
Dört ay sonra Nava CIA sayesinde hocası, babası olan Dmitry Zaitsev'in öldüğünü, daha doğrusu
kendini öldürdüğünü haber aldı. Sevgili KGB'si olmadan yaşamak için bir nedeni kalmadığını
düşünmüştü Zaitsev. Nava da yıkılmasına rağmen, her zaman yaptığı gibi hayatına devam etti.
Ama bekledi. Sovyetlerin yeni casus birimi olan SVR'den kimse onunla bir sene boyunca bağlantı
kurmayınca Nava 'kayıplara karıştığını' anladı. Zaten KGB'deki pek az insan onun gerçek kimliğini
biliyordu, onlar da ölmüştü. Ayrıca, ona dair hiçbir resmi kayıt da olmamıştı hiçbir zaman.
Hayatında ilk defa Nava özgürdü, istediğini yapabilirdi. Ama yapmayı bildiği tek şey adam
öldürmekti. O yüzden de ClA'de kaldı. Bundan sonraki beş yıl boyunca da o kadar çok terörist öldürdü
ki hesabını tutamıyordu artık. Ama kaç kişi öldürürse öldürsün annesi ve kardeşi öldükleri halde
hayatta kalmış olmanın suçluluğundan kurtulamadı. Her adam öldürdüğünde aslında sayısız insanın
hayatını da kurtardığını bilmesine rağmen bu geride kalan boşluğu doldurmaya asla yetmedi.
Yine de kişisel öcünü almaya devam etti. Kan davasını devam ettirdi. 1999'da çok sıcak bir yaz
gününde, CIA Nava'ya peşine taktığı teröristlerden birini öldürtmeye karar verdiğinde, Nava emirlere
uymamayı tercih etti. Mossad'dan yardım alarak adamı kendi öldürdü. Bu iş bittiğinde de İsrail
hükümeti ona ödeme yaptığında, bedavaya seve seve yapacağı bir iş için para aldığına çok şaşırdı.
İşte bu aşamada kariyerinde yeni bir sayfa açıldı. Amerika'nın öldürmek istemediği teröristleri
öldürmek için görevler almaya ve sırları satmaya başladı, İlk başta yalnızca Mossad adına çalıştı, ama
bir süre sonra belli bir camiada adı duyuldu ve İngiliz M16, Alman Bundesnachrichtendienst de
kurtulmak istedikleri insanları öldürtmek için onu kiraladılar.
Nava yaptığı işte çok iyiydi ve bunun maddi karşılığını da fazlasıyla aldı. Ama beş yıl içinde
tükenmişti artık, o yüzden son bir görevi kabul edip hem ClA'in, hem de SVR'nin kendisini
bulamayacağı bir yere kaçmak istiyordu. Kuzey Kore İstihbarat Örgütü'nün yok etmek istediği kökten
dinci bir terör örgütünün hücresini bulması gerekiyordu bu görevinde.
Ne yazık ki, işler pek de planladığı gibi gitmedi.
Nava hikâyesini anlatmayı bitirdiğinde sakin bir tavırla bir sigara yakıp, dumanını üfledi. Caine ne
diyeceğini bilemedi. Hikâyesi o kadar inanılmazdı ki Caine neredeyse inanacaktı. Kimse gerçek
olmadığı takdirde böyle bir şeyi anlatmazdı. Ama yangında yaşadıklarından mıdır,, yoksa buna
rağmen mi demek daha doğru olurdu, kadına bir yakınlık hissediyordu.
Sonra birden gerçeği gördü. Spetsinstitute. Teröristler. Kaçak ajanlar. Daha önce gerçeği
göremediğine inanamadı.
"Tanrım," dedi Caine sessizce. "İşte oldu."
"Pardon?"
Caine gözlerini sıkıca kapadı kadının yok olması için, ama açtığında kadın yine yanında
oturuyordu.
"İyi misin?" diye sordu yanılsama.
"Sen gerçek değilsin."
“Ne?"
"Gerçek değilsin. Bunların hiçbiri gerçek değil, olamaz. Şizofren nöbeti geçiriyorum. Tek mantıklı
açıklama bu."
"David seni temin ederim-"
"Hayır!" dedi Caine sesini yükselterek. "Bu gerçek değil. Sen bir yanılsamanın parçasısın."
"Neden söz ediyorsun sen?"
Caine kadına baktı ne yapacağını bilemeyerek Jasper ne demişti? Yüzünü buruşturdu ve
hatırlamaya çalışırken gözlerini kırpıştırdı.
Yarattığın dünyanın içinde mantıklı kararlar vermeye çalış. Sonunda gerçeği bulursun.
Saklı Kütüphane 124 www.e-kitap.us