Page 136 - Olasılıksız
P. 136

"O zaman Crowe'u ara derim hemen. Zaman kaybediyorsun James."
                    Kırk dakika sonra Forsythe aracıya verdiği bin doları gözden çıkarıp Martin Crowe'a ulaştı. Bu
               tanıdığı en korkutucu adamdı.

                                                             ▲

                    Crowe, Dr.  Forsythe'ı dikkatle  dinlerken  kılını bile kıpırdatmadı.  İnsanların uzun uzun
               anlatmasının daha doğru olduğunu düşünürdü. Araya giren olursa ne söylediklerini unutuverirlerdi ve
               o zaman da önemli ayrıntıları atlarlardı. Bir sorusu olduğunda bunu bir  kenara yazıp, dinlemeye
               devam etti.  On dakika sonra Forsythe, kaçak CIA ajanı ve  kaçırdığı adam hakkındaki inanılmaz
               hikayeyi anlatmıştı.
                    "Unuttuğunuz bir şey oldu mu?" Forsythe başını salladı. "Hayır. Hepsi bu." Crowe ayağa kalkıp,
               elini uzattı. "Sizinle tanışmak güzeldi." "Dur," dedi Forsythe  sandalyesinden fırlayarak. "İşi kabul
               edecek misiniz?" "Dr. Forsythe, başarılı olmamın en önemli nedeni hiçbir zaman  sürprizlerle
               karşılaşmamak  için çok iyi  hazırlanmamdır. Hayatta olmamın tek nedeni  de bu zaten. Nelerle
               karşılaşacağımı bilmeden, asla bir operasyonu kabul etmem. Şimdi de bilmiyorum."
                    "Nasıl bilmezsiniz? Size her  şeyi anlattım ya."  "Hayır, anlatmadınız," dedi basitçe Crowe.
               Forsythe sinirlenmiş gibiydi. "Bay Crowe emin olun ki-" Crowe yumruğunu masaya hiddetle İndirince
               Forsythe birden susuverdi. "Beni hafife almaya çalışmayın doktor. Bana yalan söylendiği anda bunu
               anlarım.  Şimdi, eğer yardımı istiyorsanız bana David Caine'in neden sizin için önemli olduğunu
               anlatın."
                    Forsythe ne yapacağını kestirmeye  çalışırken geviş getirir gibiydi. Konuşmaya başladığında
               Crowe oturdu. Forsythe'ın söyleyecekleri bitince,  Crowe başını sallayıp, bir durum  değerlendirmesi
               yaptı. Forsythe anlattığı her şeye inanıyordu; ama Crowe pek de inanmamıştı. Forsythe'ın tarif ettiği
               bu Şeytan gerçek olamazdı. Eğer öyleyse bu adamın özgür iradesi yok demekti ve Crowe bunu asla
               kabul edemezdi.
                    Caine'in bazı para-normal becerileri veya önsezi yetenekleri olabileceğini kabul  edecek kadar
               açık görüşlüydü. Ama bunun dışındaki her şey imkânsızdı. Eğer Caine, Forsythe'ın iddia ettiklerinin
               yarısını bile yapabiliyorsa, bu çok zor bir görev olacaktı.
                    Ayrıca, CIA ajanını da hesaba katınca Crowe bu işten hiç hoşlanmadı. Eğer kendisine bir şey
               olursa, Betsy'ye bakacak  kimse olmayacaktı. Ama  diğer yandan da, kısa sürede çok  fazla  para
               bulmazsa, Betsy zaten onunla veya onsuz yaşayamayacaktı.
                    Risklere rağmen, karşılığında para alacaksa Crowe bir seçim şansı olmadığını biliyordu. "Ücretim
               günlük 15.000 dolar, ayrıca, hedefi ele geçirdiğimde 125.000 dolar daha alırım. Eğer 24 saatten daha
               az bir sürede bunu başarırsam da 250.000 dolar alırım. Pazarlığa tabi değil koşullar."
                    Forsythe bir an için yutkunamadıysa da sonra tiz bir sesle cevap verdi. "Parayı ödeyebilirim."
                    "İyi." Ayağa kalktı ve güçlü ellerinden  birini uzattı  Crowe. Bu  sefer  Forsythe elini sıktı hemen.
               Forsythe dönmeden Crowe bir an için onun gözlerinin içine  baktı. Crowe gördüklerinden  memnun
               değildi, ama bunun bir önemi yoktu. İyiler için çarpışabildiği günler geride kalmıştı. Şimdi artık her şeyi
               Betsy için yapıyordu. Ona ihtiyacı olduğu sürece ahlak mâhlak dinleyecek hali yoktu.
                    Crowe durum değerlendirmesi yaparken damarlarındaki adrenalini hissetti. İlk ajan olduğu günleri
               hatırladı, o zamanlar doğruyla yanlış arasında kesin bir çizgi vardı aklında.
                    Sandy'le tanışmadan önceydi bu.
                    Betsy doğmadan önce.
                    O hastalanmadan önce.

                                                             ▲




               Saklı Kütüphane                             136                                 www.e-kitap.us
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141