Page 39 - Olasılıksız
P. 39
hastalığın kurbanlarını incelemesine neden olan şey de bu çelişkiydi zaten.
Tversky aradığı şeyin anahtarının beyin dalgalan olduğunu biliyordu. Beta, Alfa, Delta, Teta- cevap bu
dalgalarda gizliydi. Julia'nın Alfa dalgalarını gösteren, sekerek ekranda ilerlerken sanki ardında bir ışık huzmesi
bırakan o top şeklindeki göstergeye bakarken hipnotize olmuş gibiydi.
Hertz biriminde ölçümle bir saniyede dalganın kendini ne kadar sık tekrarladığı görülüyordu. Dalganın boyu
ve genişliği ise beynin elektrik dürtüsünün yoğunluğunu gösteriyordu. Dört beyin dalgası her zaman hareketli
olurdu; ama belirli süreler zarfında bir dalga diğerine göre baskınlaşırdı.
Şu anda Julia'nın Alfa dalgaları baskındı, bu da şaşırtıcı değildi. Alfa dalgaları sakin yetişkinlerin en yoğun
dalgalarıydı. Bu dalgalar en çok insan gün içinde hayallere daldığında yükselirdi ve o zaman bilinçsizliğe doğru bir
kayış olduğu düşünülürdü. Bunun hafıza ve öngörüyle de ilgisi vardı. Julia'nın Alfa dalgalan 10Hz'ti-yani normalin
tam ortasındaydı.
Tversky onu indirmeden bir de Beta dalgalarına bakmaya karar verdi. Beta dalgaları insanlar gözlerini
açtıklarında veya aktif bir şekilde başkalarını dinlediklerinde, düşündüklerinde veya bilgileri algıladıklarında
hareketlenirdi. Bu yüzden de Julia'ya bir anlamda 'beynini çalıştırmak' için bir iş verdi.
"Hayatım, 'başla' dediğimde asal sayıları saymaya başlamanı istiyorum; ben söyleyinceye kadar da durma."
Julia hafifçe başını salladı ve sesli saymaya başladı, "iki, üç, beş, yedi, onbir, onüç..."
İlk başta beyin dalgalan pek de değişmedi. Bunun nedeni Julia'nın ilk on sayıyı ezbere biliyor olmasıydı. Ama
Julia saymaya devam ettikçe ve şuurlu olarak bildiklerini kullanmak zorunda kaldıkça Beta dalgalan yükseldi; aynen
beklendiği gibi, hızla 19 Hz'e kadar çıktı.
"Tamam Julia gayet iyi. Şimdi durabilirsin."
Julia saymayı kesince Beta dalgalarının sıklığı ve genişliği hemen düştü. Yine Alfa dalgaları baskınlaştı.
Tversky iki miligramlık sarı bir ilaç çekti şırıngasına. "Şimdi sana hafif bir sakinleştirici vereceğim. Biraz canın
yanabilir."
Tversky iğneyi koluna sokunca Julia bir an için irkildi. Birkaç saniye içinde doktor onun rahatladığını hissetti;
sanki bedenindeki her bir kas gevşemişti. Derin derin nefes almaya başlayan kızın başı yana düştü. Tversky kızın
yüzünün önünde parmaklarını şaklattı. Julia birkaç kere gözlerini kırpıştırdıysa da sonra kapadı.
"Julia beni duyabiliyor musun?"
"Duymak," diye mırıldandı Julia.
Tamamen bilinçsiz değildi; ama buna yakındı, yani aynen istediği durumdaydı doktorun. Hayal dünyasına dalıp
gitmişti. Göstergelere bakan Tversky kendi kendine başını salladı. Şimdi Julia'nın Teta dalgaları baskındı, yani kız
uykuyla uyanıklık arasında bir yerdeydi. Teta dalgaları yaratıcılıkla, rüyalarla ve fantezilerle ilgiliydi.
Bilinçli yetişkinlerde Teta dalgalarının baskın olması pek doğal değildi; ancak çocuklarda onüç yaşına kadar
baskın olurdu. Bilim adamları çocukların Teta dalgalarının baskın olmasının nedeninin çocukların engin hayal güçleri
olup olmadığını bilmiyorlardı, ama biyokimyasal açıdan ortalama bir çocuğun birçok yetişkinden daha yaratıcı
olduğunu biliyorlardı.
Julia'nın tırmanan Teta dalgalarını seyrederken Tversky'nin aklı başka yerdeydi. Kadının göz kapaklarının
altında gözleri sanki bir o yana, bir bu yana bakıyordu. Bir miligram daha çekti şırıngaya ve Julia'ya bir doz daha
verdi. İlacın istediği etkiyi yapması için birkaç dakika daha bekledi.
Bir süre sonra, Teta dalgalarının sıklığı ve genişliği azalınca, Delta dalgalan baskınlaşmaya başladı. Bu
dalgaların oranı daha düşüktü diğerlerine kıyasla - yalnızca 2 Hz'ti. Ama yoğunluktan daha fazlaydı. Julia şimdi derin
bir uykuya dalmıştı ama rüya görmüyordu; bilinçaltı sonunda devreye girmişti. Tversky en çok Delta dalgalarıyla
ilgileniyordu, çünkü anlamaya çalıştığı olgu, yani sezinleme gücü ile ilgiliydi bunlar.
İşte tam o anda, Julia'nın Delta dalgaları en güçlü durumdayken, Tversky ona son dozu verdi; bu sefer
boynundan, omurilikten zerk etmişti ilacı. Bu diğerleri gibi bir sakinleştirici değildi: Bu Tversky'nin yeni geliştirdiği bir
serumdu. Dört yıl boyunca araştırma yapmıştı rhesus maymunlarında istediği etkiyi yaratabilecek baz maddeyi
sentezlemek için. Sonra da iki yıl boyunca insan denekler üzerinde çalışmıştı.
Saklı Kütüphane 39 www.e-kitap.us