Page 47 - Olasılıksız
P. 47
"İyi. Madem sen yataktan çıkamıyorsun Sergey'i yollayacağım sana. Ona banka kartını verirsin, o
da gider parayı çeker. Böylece seni kalkıp şehre inme derdinden kurtarmış oluruz," dedi
Nikolaev. "Sen iyileşmeye bak."
"Sağ ol," dedi ne yapacağını şaşıran Caine; zaman kazanmak istiyordu. Caine'in hayatta son
isteyeceği şey, Nikolaev'in yüz kiloluk korumasının kendisini hastanede ziyaret etmesiydi. "Vitaly sorun
şu ki belki fonlarımı nakite çevirmem gerekebilir. Bilirsin işte. Bankada ikibin kadar nakit var, gerisi
kâğıt Ayrıca, birkaç CD falan da satacağım, bunun gibi şeyler."
"Hani tüm para bankadaydı?" Nikolaev bir an için sustu. "Caine şu anda bana yalan söylemeni
tavsiye etmem."
"Öyle... Yani demek istediğim... Yalan değil. Param var, ama nakit değil. Ama her an nakde
çevirebilirim... Emin ol çevirebilirim Vitaly. Buradan çıkar çıkmaz."
"Peki, öyleyse şöyle yapacağız. Sergey lobide bekliyor. Onu yukarı yollayacağım banka kartını
alması için. Bu gece bin dolar çeker, sonra da sen hastanede kalırken her gün beşyüz dolar çeker.
Çıkınca da CD'lerini falan satarsın. İyi mi?"
"Tabii Vitaly, olur," Caine bunu derken bunun olabilmesi için bankada şu anda olan 400 dolardan
fazlası olması gerektiğini düşünüyordu.
"Tamam o zaman. Sergey birkaç dakikaya yanında olur."
"Sağ ol Vitaly."
"Sorun değil," dedi Nikolaev sanki Caine'e bir iyilik yapıyormuş gibi. "Caine bir de..."
"Evet?"
"Çabuk iyileş olur mu?" Telefonu kapadı.
Caine telefonu kapayınca, hastaneden taburcu olma zamanı geldiğini düşündü. Kolalı çarşafı bir
kenara itip yavaşça ayaklarını yataktan aşağıya sallandırırken, bacaklarının ağırlığını
taşıyamayacağından çekindiği için yavaş hareket ediyordu. Tabanlarının altındaki zemin soğuk ve
pürüzsüzdü. Ayakta durabilmek hoşuna gitti. Dengesini sağlayabileceğine emin olduğu anda
elbiselerini giydi aceleyle.
Saate baktı. Daha telefonu kapatalı üç dakika bile olmamıştı. Nikolaev telefonu kapar kapamaz
Sergey'i aradıysa Caine'in kaçmak için çok az zamanı vardı. Dev Rus'un, hastane güvenliğini
atlatabileceğinden hiçbir şüphesi yoktu. Caine yalnızca atlatmasının ne kadar süreceğini
kestiremiyordu. Caine'in bekleyip de bu sorunun cevabını öğrenmeye niyeti de yoktu, Kozlov onu
'ziyaret' etmeden önce gitmek istiyordu.
Caine, cılız bir aydınlatmayla ışıklandırılmış koridora bakmak için kapıdan başını çıkarınca,
Kozlov'un hantal bir ayı gibi yürüyerek koridorda ilerlediğini gördü. Dev koruma yürümüyordu, sanki
ayağını sürüyerek ilerliyordu; bir ayağından diğerine cüssesinin ağırlığını aktararak ortalığı sarsan
adımlar atıyordu. Caine'in yüreği ağzına geldi. Çok geç kalmıştı. Kozlov'a banka kartını teslim etmek
zorunda kalacaktı. Nikolaev, Caine'in para konusunda yalan söylediğini kestirdiği anda da, Caine'in bu
hayata elveda deme zamanı gelmiş olacaktı.
Birden, nöbetler veya şizofreni artık korkutucu gelmedi, şu andaki durumu daha korkutucuydu.
Caine odada etrafına bakındı, saklanacak bir yer kestirmeye çalıştı gözüne. Ama bir tek, oda
arkadaşının yatakta yattığını görebildi. Adam o kadar zor nefes alıyordu ki, Caine bir an için onun
ölmüş olabileceğinden bile şüphelendi. Adamın hayatta olduğuna dair tek kanıt EKG monitöründen
gelen bip sesiydi.
Caine monitörde zıplar gibi ilerleyen yeşil topa bakarken birden aklına bir fikir geldi.
▲
"Kod Mavi -1012.1012'de mavi kod uygulaması." Hemşire Pratt mikrofona konuşurken senelerin
Saklı Kütüphane 47 www.e-kitap.us