Page 117 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 117
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
şekilde iki ayrı insan karakteri göstererek Müslümanları aldatmaya çalışmalarını'
şöyle anlatmıştır:
Ebu Hureyre şöyle dedi: Peygamber (sav): "Sen kıyamet günü Allah Katında
insanların en şerlisinden bir nevini (iki sınıf halk arasında) şunlara bir yüzle,
bunlara bir yüzle gelmekte olan (münafık kimse) bulursun" buyurdu. (Sa-
hih-i Buhari c. 13, s. 6040, Hadis no: 87)
Ebû Hüreyre ravi etmiştir: Gelen rivâyete göre, Peygamber Efendimiz (sav)
şöyle buyurmuştur: İnsanların şerlisi de olan şu (münâfık) kimselerdir ki,
(iki sınıf halk arasında) onlara bir yüzle gelirler, bunlara da başka bir yüzle
gelirler. (Sahih-i Buhari, Hadis no: 1421)
Ancak bu tür birşeytani oyuna kanmayacak ve sinsi planları açıkça görebilecek
kadar derin bir akıl ve anlayışa sahip olan samimi Müslümanlar buradaki sinsiliğe
de aldanmazlar. Münafık tavrı gösteren kişi ne kadar iyi olursa olsun, yine de teyakkuz
halini bırakmaz ve yeni bir oyuna karşı hazırlıklı olurlar.
MÜNAFIK GÖRÜLMED Ğ N DÜŞÜNDÜĞÜ YERDE
ABDEST ALMAZ VE NAMAZ KILMAZ
Münafığın en ağırına giden konulardan biri de, içindeki kine ve nefrete rağmen
'Allah'a secde etmek durumunda kalmak, yani namaz kılmak'tır. Allah'a baş eğmek
münafık için çok ızdırap vericidir. Çünkü kendini -haşa- Allah'tan daha büyük görür.
Secdeye kapanmak durumunda olması, adeta ciğeri parçalanıyormuşçasına münafığın
içini yakar ve çok öfkelendirir. Allah münafıkların namaz kılarken nasıl isteksiz olduk-
larını ve inanmadan kıldıkları için nasıl zorlandıklarını Kuran'da şöyle haber vermiş-
tir:
Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır.
Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı
ancak çok az anarlar. (Nisa Suresi, 142)
Müslüman için namaz vakti heyecan içinde beklenen bir vakittir. Çünkü Allah'a
aşkla bağlı olan bir insan için, aşkla sevdiği Rabbimiz'e sevgisini ifade etmek, O'nun
beğeneceği bir tavır içinde olmak, O'na bağlılığını, sadakatini göstermek, O'nu yücelt-
mek, O'na teşekkür etmek, O'na yakınlaşmak müthiş bir zevktir.
Ancak münafık Allah'a düşmandır (Allah'ı tenzih ederiz). Allah'ın dinine, Allah'ın
güzel gördüğü inanç ve ahlak sistemine karşı savaşarak yaşar. Allah'ın beğendiği hak
dini yeryüzünden silebileceğini, O'nun koruduğu, O'nun veli kıldığı insanları yenebi-
leceğini düşünür. Bu nefret bütün bünyesine hakimken, Allah'ın karşısında eğilmek,
alnını yere koyup secde etmek, Allah'ın farz kıldığı bir emrini yerine getirmek mü-
115