Page 194 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 194
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
MÜNAFIK MÜSLÜMANLARA FT RA ATAB LMEK Ç N
ONLARLA YALNIZ GÖRÜŞMEK STER
Peygamberler, elçiler ve Müslüman önderler, her zaman için münafıkların hep
ilk hedefi olmuşlardır. Bu nedenle de münafıklar sinsi oyunlarını en çok bu insanlara
yöneltmiş; Allah yolunda en etkili mücadeleyi yapan bu mübarek şahıslar hakkında
her türlü yalan ve iftirayı üretmeye çalışmışlardır.
Peygamberlere yönelik 'rahatlıkla iftira atabilmek ve yalan söyleyebilmek için'
ise, 'onlarla hep yalnız görüşmek ve etraflarında hiç şahit olmadan onlarla ko-
nuşmak' istemişlerdir. Bunun nedeni, Peygamber (sav)'in yanından ayrıldıktan
sonra, 'onun söylemediği şeyleri, onun adına yalan olarak etrafa yaymak ve ken-
dilerince Peygamber (sav)'i sözde güç duruma düşürebilmek'tir. Yanlarında bir
şahit olması durumunda ise, münafıkların yaptıkları ahlaksızlıkları ve söyledikleri
yalanları bir başkası da görüp duyacak ve bu şekilde münafıkların müminlere iftira
atma ihtimalleri ortadan kalkacaktır.
İşte bu durumu bilen münafıklar da, sırf bu nedenle 'Müslümanların hep
yalnız anlarını kollarlar'. Hatta bulundukları ortam kalabalık bile olsa, münafıklar
'ahlaksızlık yapabilmek için Müslümanların oradan gitmelerini ve kendilerini
Peygamber (sav) ile yalnız bırakmalarını' talep ederler. Amaçları, serbestçe çirkeflik
ve haysiyetsizlik yapabilmek için kendilerine ortam hazırlamaktır.
Nitekim Peygamber Efendimiz (sav)'in döneminde de münafıklar bu amaçla
Peygamberimiz (sav)'le sık sık yalnız görüşme talebinde bulunmuşlardır. Ancak
Peygamberimiz (sav) onların bu sinsi niyetlerini ve haysiyetsiz kişiliklerini bildiği
için, etrafında hep salih ve samimi Müslümanlar varken münafıklarla konuşmuştur.
Yüce Rabbimiz de münafıkların bu oyununa karşı bir ayet indirmiş ve "Ey
iman edenler, Peygambere gizli birşey arz edeceğiniz zaman, gizli konuşmanızdan
önce bir sadaka verin..." (Mücadele Suresi, 12) şeklinde buyurmuştur.
Kuşkusuz ki Allah'ın, Peygamber (sav)'in yanına gelip gizli bir konuşma yapmak
isteyen kimseler için, 'sadaka vermelerini' şart koşmuş olmasında pek çok hikmet
vardır. Zira münafığın en korktuğu şeylerden biri de 'parasını vermek'tir. Çünkü
münafık sinsilikle çıkar elde eden insandır. Bunun tam aksine, para vererek bir
menfaat kaybına uğradığında kendini halk arasında ifade edildiği şekliyle 'enayi'
gibi görür. Peygamber (sav)'in yanına ahlaksızlık yapmak için gelip, üstüne bir de
para verecek olması, münafığı çok kızdırır ve çok ağırına gider. Dolayısıyla da
sırf para vermemek için, aslında adeta yaşama amacı olan pislik ve şeytanlığını
yapmamayı kabul eder. Nitekim sırf bu nedenle, bu ayetin inmesinden sonra mü-
192