Page 209 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 209

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)






                     MÜNAFIK HEMEN HER FIRSATTA UKALALIK VE B LM ŞL K YAPAR

                     Münafığın kendini yüceltmek ve kendince Müslümanlardan daha üstün oldu-
                 ğunu vurgulamak için kesintisiz olarak uyguladığı eylemlerden biri de 'ukalalık ve

                 bilmişlik yapmak'tır. Kendisini küfre beğendirebilmek için sürekli olarak bilgisini
                 ve kültürünü artıran münafık, bu birikimini Müslümanlar arasında da bir sükse ve
                 büyüklük unsuru olarak kullanmak ister. Oysaki Müslümanlar için 'kimin daha

                 bilgili olduğu değil; kimin daha dindar, kimin Allah'ı daha çok seven ve Kuran
                 ahlakını daha titiz uygulayan olduğu' önemlidir. Fakat büyüklük hırsı içindeki
                 münafığın şuuru bu gerçeğe karşı kapalıdır. Müslümanlar arasında da, kendince

                 onlara 'ne kadar çok bilgiçlik taslarsa ve ne kadar çok bilgice onların üstüne
                 çıkarsa, kendini o kadar üstün konuma getirebileceğini' sanır.
                     Münafık bu ahlak bozukluğunu, özellikle de Peygamberlere, elçilere ya da

                 Müslümanların manevi liderliğini üstlenmiş olan insanlara karşı uygular. Çünkü
                 bu kimseler 'Müslümanların değer verdikleri, manevi bir önder olarak gördükleri,

                 akıllarına, imanlarına, vicdanlarına en çok güvendikleri' insanlardır. İşte münafık
                 da, bu kimseleri kendince Müslümanlara 'güçsüz ve bilgisiz göstermeye çalışarak',
                 onların bu kişilere olan saygı, güven ve bağlılıklarını kırmak ister. Oysaki Allah

                 Peygamberlerini, elçilerini ve veli kullarını bilgi ve hikmet yönünden güçlendirmiş;
                 onlara Kendi Katından 'özel bir akıl ve anlayış' vermiştir. Dolayısıyla da münafık

                 ne kadar çabalarsa çabalasın, Allah'ın elçileri aleyhinde yürüttüğü faaliyetlerinde
                 başarılı olması asla mümkün değildir. Ama münafık Allah'ın bu adetullahından
                 gafil haldedir. Bu nedenle de elinden geldiğince aleyhteki bu çabalarını sürdürür.

                     Münafık genellikle Müslümanlardan uzak durmayı ve yalnız kalmayı tercih
                 eder. Onların sohbet ve dostluk ortamlarına ise hiçbir zaman katılmak istemez.
                 Ama bir yandan da, bir şekilde 'bilgisini onlara gösterip, onlara karşı büyüklük

                 taslamak, onlardan üstün olduğunu vurgulamak' ister. Bu amaçla yanlarına gitti-
                 ğinde de mutlaka hemen her cümlesinde bir 'ukalalık ve bilmişlik' yapar ve onlara
                 'bilgiçlik taslamaya' çalışır.

                     Dikkat çekici olan ise, bildikleri konuların neredeyse tamamının son derece
                 gereksiz detaylardan oluşmasıdır. Sadece bunları bildiği için insanlardan daha üstün

                 konuma geleceğini sanması ise, işte münafığın 'ne kadar akılsız olduğunu' açıkça
                 ortaya koyar.














                                                                                                             207
   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214