Page 212 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 212
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
ların sahip oldukları güzelliklere iltifat etmek münafığa çok acı verir. Bir Müslü-
mana sadece "Çok güzelsin" demek bile münafığın adeta canından can alır. Her ne
kadar Müslümanlara şirin görünmek ve yaranabilmek için zaman zaman böyle
cümleler kullanmak zorunda kalsa da, bunu sadece mecburiyetten ve büyük sıkıntı
duyarak yapar.
MÜNAFIK SLAM'A H ZMET KONUSUNDA ÇOK TEMBELD R
Önceki bölümlerde de anlatıldığı gibi, münafığın Müslümanlar arasında bu-
lunma sebebi Allah'a olan inancı ya da Kuran ahlakını yaşama isteği değildir. Mü-
nafık hem Müslümanların sahip oldukları nimetlerden yararlanmak hem de Müs-
lümanlar hakkında istihbarat toplayıp inkar edenlere güç kazandırmak ister.
Dolayısıyla da Müslümanlarla idealleri ve hedefleri tamamen farklıdır.
Müslümanlar Allah'ın rızasını ve sevgisini kazanmak için yaşarlar. Bunun için
de sabahtan akşama kadar her anlarında Allah'ın en beğeneceği ahlakı göstermeye;
hep doğrudan, iyiden ve güzel olandan yana seçimler yapmaya gayret ederler. Her
konuda vicdanlarını en fazlasıyla kullanırlar. Rahatlarından, nefislerinden, menfa-
atlerinden yana değil, vicdanen yapılması gerekli olandan yana kararlar alırlar.
Allah Müslümanların bu çalışkan ahlaklını Kuran'da "Onlar, 'tümüyle boş' şeylerden
yüz çevirenlerdir." (Müminun Suresi, 3) sözleriyle haber vermiştir.
Münafıklar ise sadece kendilerini mutlu etmek, çıkarlarını en iyi şekilde koru-
mak için yaşarlar. Dolayısıyla sadece, kendileri için gerekli olduğunda çaba har-
carlar. Kendi çıkarları söz konusu değilse, hiçbir şey için kendilerini yormaz, hiç
kimse için emek harcamazlar. İşte bu nedenle de, münafıklar Müslümanlarla
birlikte olduklarında hiçbir konuda onlara yardımcı olmak istemezler. Hedefleri
'Allah'ın rızasını kazanmak' olmadığı için, 'somut ve maddi bir karşılık almaya-
cakları birşey için çaba harcamanın' çok büyük 'akılsızlık' olduğuna inanırlar. Bu
yüzden İslam'a hizmet etmek en acı çektikleri konulardan biridir. -Allah'ı tenzih
ederiz- Allah'tan nefret ettikleri için, Allah'a hizmet etmek istemezler. Peygamber
(sav)'den nefret ettikleri için dine hizmet etmek istemezler. Müslümanlardan
nefret ettikleri için de Müslümanlara yardımcı olmak istemezler.
Dolayısıyla münafıklar, hem Müslümanların imkanlarından istifade edip hem
de Allah yolunda hiçbir faaliyet yapmamayı, zayıf akıllarınca 'büyük bir kar' olarak
görürler. Müslümanlardan biri gibi görünmek ve kendilerini sezdirmemek için çok
gerekirse gösteriş amaçlı belki birkaç konuda, ucundan yardım ederler. Ancak
bunları sadece usulen ve göz boyamak için yaparken bile çok canları yanar, müthiş
ızdırap çekerler. Yoksa Müslümanlara küçücük bir fayda bile vermek istemezler.
210