Page 215 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 215
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
ADNAN OKTAR: "Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan)
geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler..." (Tevbe Suresi
81) Mesela İslam'a hizmet etmiyor, yazı yazmıyor, konuşmu-
yor, anlatmıyor... Asrımızda nasıl olur bu? İslam'a hizmet et-
mez. Bir şekilde hizmet etmez. Boş işlerle vakit geçirir, keyfi iş-
lerle vakit geçirir yani her türlü boş iş. İslam'a istese hizmet
eder. İnternet'ten de hizmet eder, sözlü olarak da hizmet
eder, her türlü hizmeti yapar. Ancak para versen bunu yapar,
çıkarı olursa. Ama çıkarı olmayınca yapmaz. Çünkü İslam'a
hizmet münafığın çok ağırına gider, İslam'ı anlatmak için kul-
landığı her kelime onun ciğerine kurşun sıkılmış gibi ızdırap
verir. Ama sırf Müslümanlara şirin görünmek için, kendince dikkat çekmemek
için öfkeyle yine kendini biraz hizmet ediyor gibi gösterir." (A9 TV, 12 Mayıs 2016)
MÜNAFIK MÜSLÜMANLARA 'BECER KS Z TAKL D ' YAPARKEN,
NKAR EDENLER HOŞNUT ETME KONUSUNDA MÜTH Ş YETENEKL
VE GAYRETL D R
Münafık tüm hayatını, imkanlarını ve enerjisini Müslümanlara karşı sinsice
bir mücadele yürütmeye adamıştır. Dolayısıyla bu hedefine darbe vuracak, emek-
lerini boşa çıkaracak bir konuma gelmeyi asla istemez. Müslümanlara karşı mücadele
yolunda bütün ömrünü vermişken, onları güçlendirecek, dine ve Müslümanlara
fayda sağlayacak bir çalışmanın içinde olmayı asla kabul etmez.
Bu nedenle de İslam'a ve Müslümanlara zerre kadar bir faydasının olmasını is-
temez. Müslümanları başarılı kılacak, onlara yardım sağlayacak, işlerini kolaylaştı-
racak herhangi bir faaliyete destek vermemek için elinden gelen her türlü sahtekarlığı
yapar. İşte münafığın bu amaçla uyguladığı sinsi yöntemlerinden biri de, kendisini
'beceriksiz ve yeteneksiz' biri gibi tanıtmasıdır.
Tarih boyunca yaşamış tüm münafıklar bu şeytani bahaneyi kullanmış ve bir
yandan kendilerini Müslüman gibi tanıtmaya çalışırken, bir yandan da İslam'a ve
Müslümanlara hizmet etmemek için her türlü oyuna başvurmuşlardır. Kuran'da
Peygamberimiz (sav) dönemindeki münafıkların, bu konudaki samimiyetsiz tavır
ve konuşmalarına pek çok örnek verilmiştir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
İki topluluğun karşı karşıya geldiği gün, size isabet eden ancak Allah'ın izniyle
idi. (Bu, Allah'ın) müminleri ayırt etmesi; Münafıklık yapanları da belirtmesi
içindi. Onlara: "Gelin, Allah'ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde,
"Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik" dediler. O gün onlar, imandan çok
küfre daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, on-
ların gizli tuttuklarını daha iyi bilir. (Al-i İmran Suresi, 166-167)
213