Page 179 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 179
BARLA LÂHİKASI 181
Hülâsa: Kur´ân-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın Ahkâm-ı bî-Nazirinden
olan şu Risale-i İstiaze-yi Furkaniyeyi mütalaamda, Derya-yı Hakaikte
sermest-i hayran kalarak kemal-i aşkla dedim: Yâ Rab, şu Kitab-ı
Mübin'in İnfaz-ı Ahkâmını teshil ve teysir ve Dellâl-ı Kur´ânı da Âmâl
ve Makasıdında muvaffak ve cemi' İhvanımla beraber bu kemter kulunu
da, hulûl-i ecelime değin, Kitab-ı Mübin'e Hâdim buyur, Duasıyla arîza-
i âciziyeye hâtime veririm.
S a b r i
* * *
(Hâfız Ali'nin fıkrasıdır)
Sevgili Üstadım!
Bu defa irsaline İnayet buyurulan Hikmet-ül İstiaze'nin İkinci
Kısmını aldım. Sekizinci İşarette isbat edilip gösterilen Hak ve Hakikat,
dalalet vâdilerinde uçan serseri mudillerin yollarını pek vâzıh tenvir ile,
onlara hem kendilerinin ne yaptıklarını, hem Cadde-i Hakikatı
göstermekle Îcazıyla azîm bir mes'ele tahayyül buyuruluyor.
Dokuzuncu İşaret'te ise, bütün Ehl-i İman ve bilhassa Risale-i
Envâr ile Hilkat-ı İnsaniyenin Gaye-i Hakikîsini anlamaya çalışan
Talebeleriniz, ruhen istikbale gittikçe, bu mes'ele pek geniş bir daire
olarak, Hazret-i Âdem'den beri bütün Peygamberan-ı İzam Hazeratının
ehl-i dalalete karşı mağlubiyeti ve feci' hâdiseler çok düşündürüyor ve
ِ
Kalbi zedeliyordu. ۪ بر ِلض ف نم اَذه ِ ِ ح م د للّٰ َ ْ ُ ه ٰ ْلَا O geniş daire öyle
ْ
َ ْ
ِّ َ
tenvir ediliyor ki; içinde Üstad'dan, Fahr-ül Mürselîn'den, Hazret-i
Âdem'e kadar müşkilât, Hak ve Hakikat kılıncıyla fethedilip, Akıl ve
ِ
Kalb تقَط ن ِقحْلاب و ت قدص diye tasdik ediyorlar.
َ
َ ْ
ِّ َ
ْ َ َ َ
َ
Onuncu İşaret'i yazarken elimden Kalemi bırakarak hazırûna
okudum. İçinde temsilin misal değil, Hakikat olduğunu ve böyle bir
Hakikatı, İsm-i Hakîm ve İsm-i Nur ve İsm-i Bedî'in Cilvesiyle
görüleceğini derkettim ve hayalen tatbikine çıktım. Pek doğru bir Esas
olduğunu anladım, Cenab-ı Hakk'a şükrettim.
Onbirinci İşarette gösterilen Zecr-i Kur´ânî, Kâinat tarlasının
mahsulü, makinasının mensucatı insan nev'i olduğu ve umum mevcudat
semeratıyla o nev'e Hizmet ettiklerinden insan hodgâmlığıyla,
bedbînliğiyle o azîm gaye-i dünyayı hiçe indirmesiyle, büyük çarklar