Page 128 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 128

130                                                                                                 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ
                                                         ِ
                                       ِ
                                     ۪
                                    ۪
          makamın  iktizası  hilafına  ۪نا۪ Kelimesinin  ۪اذا۪ Kelimesine  tercihan
                                                       َ
                                      ْ
          zikrinde ne gibi bir işaret vardır?

                 C-  Evet  onların  şekk  ve  rayblarını  izale  edecek  esbabın
          zuhurundan  dolayı,  o  gibi  şübhelerin  Vücuduna  kat'iyyetle  hükme-
          dilemiyeceğine,  ancak  o  şeklerin  Vücuduna  yine  şekk  ve  şübhe  ile
          hükmedilebileceğine işarettir.
                           ِ
                 İ h t a r : ۪نا۪Kelimesinin ifade ettiği şekk ve tereddüd, üslûbun
                          ْ
          iktizasına göredir. Hâşâ Mütekellime aid değildir.

                                                 ِ
                                 ِ
                                                ِ
                 ۪  بير  ۪   ف ۪  ۪متنُك۪نا ile   ۪متبترا۪نا۪Cümleleri  bir  manayı  ifade
                                           َ
                          ْ ُ ْ
                    ْ َ
                                ْ
                                       ْ ُ ْ ْ
          ettikleri  ve  ikinci  Cümle,  birinci  Cümleden  kısa  olması  üslûba  daha
          uygun  olduğu  halde,  birinci  Cümlenin  ikinci  Cümleye  tercihan  zikri,
          onların rayblarının menşei; hasta tabiatlarıyla, kötü Vücudları olduğuna
          işarettir.

                 S- Onlar rayblara zarf ve mahal oldukları halde, onları mazruf,
          raybı onlara zarf göstermek neye binaendir?

                 C-  Evet  Kalblerindeki  raybın  zulmeti  bütün  bedenlerine,
          kalıblarına intişar ve istilâ etmiş olduğundan, kendilerinin rayb içinde
          bulundukları sanılmakta olduğuna işarettir.
                 Nekre olarak ۪  بير۪Kelimesinin zikri, tamim  içindir. Yani hangi
                                 ْ َ
          raybınız  varsa,  cevab  birdir;  herbir  raybınıza  karşı  mahsus  bir  cevab
          lâzım değildir. Hangi çareye başvurursanız, alacağınız cevab Kur'anın
          İ’cazıdır. Evet  bir çeşme başında su  içip tatlılığını anlayan  bir adam,
          bütün o çeşmeden teşaub eden arkları tecrübe etmeye hakkı yoktur; zira
          menbaı birdir. Kezalik bir Surenin muarazasından âciz kalan adamın,
          bütün Kur'anı tecrübeye hakkı yoktur. Çünki kâtib birdir.

                   ِ
                              ِ

                 ۪ َامم daki  ۪م۪Beyanı ifade   ettiğinden, ۪ء َ شَ ۪Kelimesinin
                            ن
                            ۪
                           ۪
                           ۪
                                                                ۪   ف ۪۪
                            ْ                               ْ
                                                                            ِ
                                                 ِ

          takdirini ister. Takdir-i Kelâm, انْلزن ۪امم۪ءشَ  ۪ ۪   ف ۪ َ  ۪  بير  ۪   ف ۪  ۪متنُك۪ناو
                                               َّ َ
                                         َ َّ
                                                                    ْ ُ ْ
                                                                           ْ َ
                                                              ْ َ
                                                     ْ
          olsa gerektir. انْلزن۪Tabirinden anlaşılır ki; onların şübhelerinin menşei
                        َ َّ َ
          nüzul Sıfatı
   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133