Page 158 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 158

160                                                                                                 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ

          de  o  kadar  çirkindir  ki, توبَ كنع  لا  ْ ج    ْ سن   ile  yani  örümceğin  ağıyla
                                                  َ

                                        َ

          tabir edilmiştir.

                 Üçüncü Mugalata: Onlar diyorlar ki: "Hakikatı izhar etmekte,
          aczi îma eden bu gibi temsilâta ne ihtiyaç vardır?"

                 Elcevab:  Kur'anı  inzal  etmekten  maksad,  cumhur-u  nâsı  irşad
          etmektir.  Cumhur  ise  avamdır.  Avam-ı  nâs,  çıplak  olan  Hakaiki
          göremez;  ülfet  peyda  etmedikleri  akliyat-ı  mahzayı  ve  mücerredatı
          fehimleri alamaz. Bunun için Cenab-ı Hak Lütf ve İhsanıyla Hakikat-
          ları  onların  ülfet  ettikleri  bir  libas  ile,  bir  şive  ile  göstermiştir  ki,
          tevahhuş edip ürkmesinler. Bu bahis, müteşabihat bahsinde geçmiştir.

                 Bu Âyetin Cümleleri arasındaki irtibata gelelim:
                                                                     ِ
          Evet اهقوف۪امف۪ةضوعب۪ام۪لثم۪   ۪ بِرضي۪نَا ۪۪ ۪ يحتيَ  ۪۪ ۪ َلا ۪۪  ۪ للّا ۪۪ ۪ نا  Cümlesi
                                                               َ ٰ
                                                                    َّ
                                     َ
                                                        َ
                                          َ َ
                                                     َّٓ ْ ْ َ
                                             ْ َ ْ
                  ْ
                َ َ َ َ َ   َ ُ َ َ
          onların irad ettikleri aşağıdaki müteselsil itirazları reddediyor.

              1- Allah'ın beşer ile konuşmasında ve onlara kahr ve itab etmekte
          ve  onlardan  şikayet  etmekte  ne  Hikmet  vardır?  Halbuki  bu  gibi
          şeylerden anlaşılır ki; Âlemde insanında başka bir tasarrufu, bir tesiri
          vardır.

              2-  İnsanlar  arasında  cereyan  eden  konuşmalar  gibi  temsillerin
          getirilmesi... Zira bu Kur'anın beşer Kelâmı olduğuna alâmettir.

              3- Kelâmın arkasında, üslûbların arasında insanın timsali görünür.
              4-  Hakaik,  temsilâtla  tasvir  ediliyor.  Bu  ise,  Hakikatı  izhar
          etmekten âciz olduğuna delalet eder.

              5- Getirilen temsiller, âdi temsillerdir. Bu ise, mütekellimin zihni
          inhisar altında olduğuna emaredir.

              6-  Hakir  ve  kıymetsiz  şeylerden  temsiller  getiriliyor.  Bu  da
          mütekellimin zaîf olduğuna delildir.
              7-  Getirilen  temsillere  mecburiyet  olmadığından,  terki  zikrinden
          evlâdır.
          --------------------------------------------------------------------------------
                 Bir tilki sanemin başına bevletmiş. Bu hali görünce,
            ِ
           ۪هسْار ِ ب ۪۪نابَلعَّتلا۪لوبي۪برَا ۪۪demekle, sanemi kırmış atmış. Demek sanemlerin
                        ُ
                          ُ َ   َ
             َ
                ُ َ ْ
          hakaretinden, yalnız sinekler değil, tilkiler de başlarına çıkar, telvis eder.
                                                         Mütercim Abdülmecid
   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163