Page 159 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 159
NÜKET-İ İ’CAZİYE 161
8- Bilhassa, Ehl-i İzzetin hayâ ederek tenezzül etmedikleri
şeylerden temsil getirilmiştir.
Kur'an-ı Kerim bu itiraz silsilesini,
ِ
۪ام۪لثم۪بِرضي۪نَا ۪ ۪ يحت ْ َ َ ۪ ۪ َلا ۪ ۪ يَ ۪ للّا ۪نا
َ
َّ ٰ
َ
ْ َ ْ
َّٓ ْ
َ َ َ
ilââhir Cümlesiyle bir darbede kırmış ve yıkmıştır.
1- Eşyanın iç yüzleri yüksek ve şeffaf olduğundan, bu yüzlerden
bahsetmek Azamet ve Celale münafî olmadığı gibi, Uluhiyetin iktizası
üzerine dış yüzleri çirkin görünenlerin bahsedilmekten, zikredilmekten
hariç tutulmaları, Uluhiyet Kanununa muhaliftir. Çünki bir hâkim,
tebaasından çingeneleri hukuk-u medeniyeden ihraç etmez.
2- Belâgat ve Hikmetin iktizası üzerine, hakir manaları ifade
için hakir temsillerin zikrinde bir muhalefet yoktur.
3- Âdi temsillerde bir beis yoktur, Terbiye ve İrşad öyle ister.
4- İnayet-i İlahiyenin iktizası üzerine, Hakaik temsilâtla tasvir
edilir.
5- Rububiyet ve Terbiyenin iktizasına binaen, insanları kendi
aralarında cereyan eden muhavereleri, üslûbları, şiveleriyle irşad etmek
lâzımdır.
6- Hikmet ve Nizamın iktizası üzerine, Cenab-ı Hakk'ın insanlar
ile Konuşması zarurîdir.
Hülâsa: Cenab-ı Hak insanlara cüz'-i ihtiyarî vermekle, onları
Âlem-i Ef'ale masdar yaptı. O Âlem-i Ef'ali bir Nizam altına almak
üzere Kelâmını, yani Kur'anını’da o Âlem-i Ef'ale gönderdi.
Binaenaleyh tanzif ve tanzim için yapılan İlahî bir proğram, itirazlara
mahal olamaz.
ِ
ِ ِ
۪ نَا۪نومَلعيف۪اونمۤا
۪ مبِر۪نم۪ق ۪حْلا۪ه َّ َ ُ ْ َ َ ُ ۪ ني ۪ َ َ ۪ ۪ َّلا ۪ ذ ۪امَاف
َّ َ
َ ُّ
ْ َ ْ
ُ
Bu Cümleyi evvelki Cümle ile bağlayan alâkaya gelince:
Evvelki Cümledeki hükmü isbat için bu Cümle, bir delilin yolunu
gösteriyor ve zihne gelen vehimleri de def'ediyor. Şöyle ki:
Her kim İnayet-i Ezeliye ile Rububiyet-i İlahiyeyi gözönüne
getirip Allah canibinden, Kudretin Azameti altında bakarsa, ۪ةضو ۪ عب۪ve
َ
ُ َ
emsaliyle