Page 165 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 165
NÜKET-İ İ’CAZİYE 167
Bu Cümledeki Kelimelerin nüktelerinden bahsedeceğiz:
ِ
۪نا Kelimesi, hem Hükmün Hakikata bağlı olduğuna, hem
َّ
Hükümde vaki' olan tereddüd ve inkârların def'ine delalet eder. Öyle ise
ِ
bu ۪نا , Âyetin başında zikredilen müteselsil tereddüdlere işarettir.
َّ
۪للَّا Kelimesi, bundan önce zikredilen Cenab-ı Hak ile mümkinat
ٰ
arasında yaptıkları kıyastaki hatayı, zihnin gözüne sokuyor. Yani "Nasıl
Allah diyorsunuz ve nasıl Allah'ı mümkinata kıyas ediyorsunuz, Allah
ünvanını taşıyan Zât, mümkinata kıyas edilebilir mi?"
S- ۪حتيَ َ۪۪لا Hayâ, nefsin sıkılmasıyla yüzde peyda olan
ي
۪
َ
ْ ْ َ
kızartıdan ibaret olduğundan, Cenab-ı Hak hakkında bu Kelimenin
kullanılması muhaldir; muhali nefyetmekte faide yoktur. Binaenaleyh
ي
۪
۪ح ۪ تيَ ۪ ۪ َلا ۪ yerinde ۪كتْي َ۪لا denilmiş olsaydı, muhaliyete mahal
ْ ْ
َ َ
ُ ُ ْ َ
kalmazdı?
C- ۪ضوعب ile yapılan temsili iktiza eden ve Hüsnünü takdir eden
ة
۪
َ ُ َ
Hikmet, Belâgat vesaire gibi esbaba karşı temsili terketmek isteyen,
hayâdan maada tek bir esbab yoktur. Hayâ da Cenab-ı Hak hakkında
muhaldir. Öyle ise o temsili terketmeye aslâ sebeb bulunmadığına
işareten, ۪يح َ َ َ۪۪لا Kelimesi ۪كتْي َ۪لا Kelimesine tercih edilmiştir.
۪ تيَ
ُ ُ ْ َ
ْ ْ
Çünki ۪كتْي Kelimesi, bu manayı ifade edemez. Yahud ۪يحتيَ nin
۪ َلا ۪۪
َ
ُ ُ ْ َ
ْ ْ َ
zikri, onların ahmakçasına söyledikleri
ِ
ِ
۪تارَّق ۪حمْل ۪ ا ِ ِ ِ ٰ ۪ ۪ َلثمي ْ ُ ۪ ۪ نَا ۪ ۪ دمحم ۪ ۪بر ۪ ۪ يحت ْ ْ ۪ ۪ يَ امَا
۪ هذبِ
َ َ َ
َّ َ ُ
ُّ َ
َ
َ ُ
َ
yani "Muhammed'in Rabbi bu hakir şeylerden temsil getirmeye hayâ
etmez mi?" diye söyledikleri sözlerindeki ۪يحت ۪ يَ Kelimesine
ْ َ َ
ْ
müşakelet