Page 190 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 190

192                                                                                                 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ

                 2-  Kudretin  taallukuyla  İradenin  taalluku  arasındaki  irtibat


          gibidir.  Yani    ىو َ ٰ  ۪ تس ِ ۪ ا  İradenin  taallukuna,  "tesviye"  de  Kudretin
                              ْ
          taallukuna benzer bir irtibattır.

                 3- Netice ile mukaddeme arasında bulunan irtibat gibidir. Çünki

          Semavatın tesviyesi, mukaddemesi olan ۪ىوتس ِ ۪ ا  ya terettüb eder.
                                                   ٰ َ
                                                     ْ


                   ۪ميلع ۪۪ء َ شَ ِ۪لُكب ۪وهو:    Bu  Cümle  mâkabliyle  iki  vecihle
                                ِ
                 ٌ

                     َ
                                   َ ُ َ
                         ْ
          merbuttur:

                 B i r i n c i  V e c i h  : Bu Cümledeki İlm-i Küllî, Semavatın
          tanzim ve tesviyesine delil olduğu gibi, Tanzim ve tesviyenin Vücudu
          da İlm-i Küllînin Vücuduna delildir.

                 İ k i n c i  V e c i  h  i s e : Evvelki Cümle Kudret-i Kâmileye,
          bu Cümle ise küllî ve şümullü ilme delalet eder.

                 Cümlelerin nüktelerini beyan edeceğiz:

                            ۪ يذَّل ا ۪۪وه ilââhir... Bu Cümle mâkabliyle bağlı değildir. Ancak
                        َ ُ
          müste'nife olup beş sual ile cevablarına işarettir ki, bundan önce beyan





          edildiğinden tekrarına lüzum yoktur.  ۪يذَّلا ۪وه  deki ۪وه mübtedadır,  ۪ذَّلا
                                                                          ي
                                                           َ ُ
                                                    َ ُ
          sılasıyla  beraber  haberdir.  Bu  Cümlede  mübteda  ile haberin tarifleri
          Tevhide işaret olduğu gibi, hasra da delalet eder.

          Yani  müştemilât-ı  Arziyenin  Halkı  Cenab-ı  Hakk'a  münhasır  olduğu
                                                                    ِ ِ
          gibi,  Hâlıkıda  yalnız  Cenab-ı  Hak'tır.  Bu  hasr,  ۪نوع ۪جر ۪ ت ۪هيَلا ۪۪ ۪ ۪۪مث
                                                            َ
                                                                             َّ ُ
                                                                      ْ
                                                                  ُ َ ْ ُ
                       ِ ِ
          Cümlesinde  ۪هيَلا  nin  takdimiyle  hasıl  olan  hasra  delildir.  Yani
                        ْ
          müştemilât-ı  arziyenin  Halkı  Cenab-ı  Hakk'a  münhasır  olduğu  için,

          Kıyamette  merciiyet  de  Cenab-ı  Hakk'a  münhasırdır.  ۪يذ ۪ َّلا  sılasıyla
          beraber haberdir.
                 Haberin  aslı  ve  müstehakkı,  nekre  olmaktır.  Burada  marife
          olarak  gelmesi,  hükmün  zahir  ve  malûm  olduğuna  işarettir.  Yani:
          "Cenab-ı Hakk'ın müştemilât-ı
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195