Page 195 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 195

HALİFELİK SIRRI                                                                                                 197

           da  onlara  münasib  sâkinlerin  bulunduğuna  hükmeder.  Ve  o  yüksek
           kasırlara  mahsus  ve  münasib  Hayat  şartları  vardır.  Fakat  oraların
           sâkinleri  pek  uzak  olduklarından  görünmemeleri,  yok  olduklarına
           delalet etmez.

                  Binaenaleyh  Arz'ın  zevilhayatla  dolu  olmasından  kat'iyyetle
           anlaşılıyor ki; bu geniş boşlukta durmakta olan Semalarda, yıldızlarda,
           burçlarda ve çok kısımlara münkasım ve müştemil Semavatta, Şeriatın
           Melaike ile tesmiye ettiği zîhayatlar mevcuddur.

                 İkinci  Makam:  Bundan  evvel  isbat  ve  izah  edildiği  gibi;  Hayat,
           mevcudatın  keşşafıdır,  belki  mevcudatın  neticesidir.  Binaenaleyh  bu
           geniş  fezanın  sâkinlerden  ve  şu  yüksek  Semavatın  şenliklerden  hâlî
           olduklarının imkânı var mıdır? Evet bütün ukalâ-i akıl ve nakl, manevî
           bir  icma'  ve  ittifakla  Melaikenin  mana  ve  Hakikatlarına  hükmet-
           mişlerdir;  fakat  tabirleri  çeşit  çeşittir.  Meselâ:  Meşaiyyun,  enva'-ı
           mevcudatı idare eden Ruhanî mahiyet-i mücerrede ile; İşrakiyyun ise,
           ukûl ve erbab-ül enva' ile; dinler dahi Melek-ül Cibal, Melek-ül Bihar,
           Melek-ül  Emtar  gibi  tabirlerle  tabir  etmişlerdir.  Hattâ  akılları  kör
           gözlerinde  bulunan  maddiyyun  taifesi  de,  Melaikenin  manasını  inkâr
           etmeye  mecal  bulamadıklarından,  fıtratın  namuslarına  nüfuz  eden
           kuva-yı sâriye ile tabir etmişlerdir.

                  S- Kâinatın irtibatını, Hayatını temin için, hilkatte cereyan eden
           Namuslar, Kanunlar kâfi gelmez mi?

                  C- Senin  dediğin o sâri Kanunlar, Namuslar; itibarî  ve vehmî
           Emirlerdir.  Muayyen  Vücudları,  müşahhas  hüviyetleri  ancak  onları
           temsil eden ve onların ma'kesi bulunan ve onların yularlarını ele alan
           Melaike ile sabit olur.

                  Ve keza teşekkül-ü ervaha münasebeti olmayan şu camid Âlem-
           i  Şehadete  Vücudun  münhasır  olmadığına,  Akıl  ve  nakl  müttefikan
           hükmetmişlerdir.  Binaenaleyh  ervaha  münasib  ve  muvafık  çok
           Âlemlere  müştemil  olan  Âlem-i  Gayb,  Melaike  ile  dolu  ve  Âlem-i
           Şehadetin Hayatına mazhardır.

                  Hülâsa:  Melaikenin  Mana-yı  Hakikatı,  bu  izah  edilen  Emir-
           lerden tebarüz etti. Binaenaleyh Melaikenin Suretleri, eşkalleri arasın-
           da, Ukûl-ü Selimenin kabul ettiği vecihle, Şeriatın izah ve beyan ettiği
           şekildir  ki:  Melekler  mükerrem  abddirler,  Emirlere  muhalefetleri
           yoktur ve muhtelif kısımlara münkasım ve latif ve Nuranî cisimlerdir.

                 Üçüncü Makam: Arkadaş! Melaike mes'elesi öyle mes'elelerdendir
   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200