Page 36 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 36

38                                                                                                   İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ

          gösterir, hem mücessem bir Nur-u Hidayet olduğunu ilân eder. İşte bu
          Cümlelerden herbirisi, ifade ettiği birinci manasıyla arkadaşlarına delil
          olduğu gibi, ikinci manasıyla da onlara neticedir. Sonra bu Âyetin şu
          Cümleleri  arasında  İ’caza  menba,  Belâgata  medar  olan  oniki
          münasebet, alâka ve bağlılık vardır. Bunlardan misal olarak üç taneyi
          zikr, ötekileri de sana havale ederim.

                      ۤ
                     ۪
                 1-   ۪لا۪bütün  muarızları,  muarazaya  davet  eder. Öyle ise, en
                      ۤ
          yüksek bir Kitabdır. Öyle ise, bir yakîn sadefidir. Zira Kitabın Kemali,
          yakîn iledir. Öyle ise, nev'-i beşer için mücessem bir Hidayettir.
                                 ِ
                          ِ
                 2-   ۪باتكلا ۪۪ ۪ كلذ۪ yani  emsaline  tefevvuk  etmiştir.  Öyle  ise,
                               َ ٰ
                         َ ْ
                      ُ
          müstesnadır.  Çünkü  şek  ve  şübhe  yeri  değildir.  Çünkü  Müttakilere
          doğru yolu gösterir. Öyle ise, mu'cizdir.
                             ِ

                 3-  ۪يقَّتمْلل ۪۪ ىده Yani, Tarîk-ı Müstakime irşad eder. Öyle
                     َ
                                   ُ
                          ُ
          ise, Yakîniyattandır. Öyle ise, mümtazdır. Öyle ise, mu'cizdir.
                                        ِ

                 Ey arkadaş! Şu  ۪يقَّتمْلل ۪۪ ۪ ىده Cümlesindeki Nur-u Belâgat ve
                                 َ
                                      ُ
                                              ُ
          Hüsn-ü Kelâm, dört noktadan tezahür etmiştir.

                 1-  Bu  Cümlede  mübteda  mahzuftur.  Bu  hazf;  Cümleyi  teşkil
          eden mübteda ile haber arasındaki ittihad öyle bir dereceye varmış ki,
          sanki  mübteda  hazfolmayıp  haberin  içerisine  girmiş)  haricen  ikisi
          müttehid oldukları gibi, zihnen de müttehid olduklarına işarettir.

                       ِ
                 2-  ىداه۪ yerinde  ىده۪ yani  ism-i  fâil  mevkiinde  masdarın
                          َ
                                          ُ
          kullanılması,  tecessüm  eden  Nur-u  Hidayetten  Cevher-i  Kur'anın
          husule geldiğine işarettir.


                 3-   ىده۪ deki  tenvin-i  tenkirden  anlaşılıyor  ki,  Hidayet-i
                      ۪۪
                            ُ
          Kur'an
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41