Page 50 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 50

52                                                                                                  İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ

                                                                 ِ
                                                          ِ
                 Dördüncü maksadın vech-i in'ikası:  ۪كلبق۪نم  Kelimesinin
                                                        َ
                                                             َ
                                                               ْ
                                                           ْ
          ifade  ettiği  gibi,  Hazret-i  Muhammed  (A.S.M.),  onların  halefidir.  Ve
          onlar, tamamen O Hazretin selefleridir. Binaenaleyh halefin selefe aid
          vazifeyi  tamamıyla  üzerine  alarak  onların  yerine  kaim  olması,  O
          Hazretin bütün seleflerine nâib ve bütün Ümmetlerine Resul olduğunu
          iktiza  eder.  Evet  bu  kaide,  hükmüne  uygun  fıtrî  bir  kaidedir.  Zira
          Zaman-ı  Saadetten  evvel  insan  Âleminin  ihtiva  ettiği  Ümmetler,
          milletler  arasında  maddeten  ve  manen,  istidaden  ve  terbiyeten  pek
          muhtelif ve geniş mesafeler vardı. Bunun içindi ki, terbiye-i vâhide ve
          davet-i münferide kâfi gelmiyordu. Vakta ki, Âlem-i İnsaniyet Zaman-ı
          Saadetin  Şems-i  Saadetiyle  uyandı  ve  müdavele-i  efkâr  ile,
          an'anelerinin  terkiyle,  tebdiliyle  ve  kavimlerin  birbirine  ihtilatlarıyla
          ittihada  meyil  gösterdi  ve  aralarında  münakale  ve  muhabere  başladı;
          hattâ Küre-i Arz bir memleket, belki bir vilayet, belki bir köy gibi oldu;
          bir Davet ve bir Nübüvvet umum insanlara kâfi görüldü.
                                                            ِ
                                                                     ِ
                                                      ِ
                 Beşinci maksadın vech-i in'ikası:  ۪كلبق۪نم  deki  ۪نم , ibtida
                                                    َ
                                                        َ
                                                                   ْ
                                                       ْ ْ
          manasını  ifade  eder.  İbtida  ise,  bir  intihaya  bakar.  İntiha,  adem-i
          ihtiyaca delalet eder. Öyle ise O Hazret, Hâtem-ül Enbiya'dır ve Âlem-i
          İnsaniyetin başka bir Resule ihtiyacı yoktur.
                          ِ
                   ِ
                  ۪كلبق۪نم  Kelimesinin  bu  beş  letaife ma'kes ve mazhar olma-
                 َ
                      َ
                     ْ ْ
          sına nazar-ı belâgatça delalet eden emare şudur ki: Bu beş maksad, bir
          nehir  gibi  şu  Âyetlerin altında cereyan etmekle, Âyetten Âyete intikal
                                ِ
                          ِ
           neticesinde,   ۪كلب ۪ ق۪ ۪ نم     havuzunda  içtima  etmiştir.  Evet  Kelimenin
                        َ
                            َ
                              ْ ْ
          sathında  görünen  bir  tereşşuh,  bir  yaşlık,  Kelimenin  altında  havuzun
          bulunduğuna  delalet  ve  îma  eder.  Maahaza  bu  maksadların  beyanına
          ayrı ayrı Âyetler tahsis edilmiştir.

                             ِ
                     ِ
                                ِ
                                     ِ
                   ۪نقوي۪مه۪ةرخۤلاْاب۪و  :  Bu  Âyet,  Haşir  mes'elesine  işarettir.
                 ۪ نو
                    ُ َ
                       ُ ْ ُ َ
                                       َ
          Haşrin  isbatı  hakkında  Feyz-i  Kur'andan  fehmettiğim  ve  başka  bir
          Risalede  tafsilâtıyla  zikrettiğim  on  bürhanın  hülâsasına  burada  işaret
          edeceğiz. Şöyle ki:
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55