Page 622 - Risale-i Nur - Sözler
P. 622

624                                                                                                                                   SÖZLER


           Kâinatı, bir musikî, bir fonoğraf hükmünde İcad ettiği gibi, zemini ve zemin
           içindeki bütün Zîhayatı ve bilhassa Zîhayat içinde İnsanın başını öyle bir
           Fonoğraf-ı Rabbanî ve bir Musika-i İlahî tarzında yapmış ki; hikmet-i beşer,
           O San'at karşısında hayretinden parmağını ısırıyor...

             İşte bütün o masnuat, bütün onlardan matlub neticeleri, nihayet derecede
           ve gayet güzel bir surette gösterdiklerinden ve İbadat-ı Mahsusa ve Tesbihat-
           ı Hususiye ve Tahiyyat-ı Muayyene ile tabir edilen Evamir-i Tekviniyeye
           karşı  onların  İtaatları  ve  onlardan  matlub  olan  Makasıd-ı  Rabbaniyenin
           husulünden  hasıl  olan  ve  İftihar  ve  Memnuniyet  ve  Ferahla  tabir
           edemediğimiz Maânî-i Mukaddese ve Şuun-u Münezzeh, o derece Âlî ve
           Mukaddestir ki; bütün Ukûl-ü Beşer ittihad edip bir Akıl olsa, yine onların
           künhüne yetişemez ve ihata edemez.

             Hem  meselâ  adâletperver,  ihkak-ı  hakkı  sever  ve  ondan  zevk  alır  bir
           hâkim, mazlumların haklarını vermekten ve mazlumların teşekkürlerinden
           ve  zalimleri  tecziye  etmekle  mazlumların  intikamlarını  almaktan  nasıl
           memnun olur, bir zevk alır. İşte Hakîm-i Mutlak ve Âdil-i Bilhak ve Kahhar-
           ı Zülcelâl, değil yalnız cin ve inste, belki bütün mevcûdatta ihkak-ı haktan,
           yâni  herşeye  hakk-ı  vücudu  ve  hakk-ı  hayatı  vermekten  ve  Vücud  ve
           Hayatını  mütecavizlerden  muhafaza  etmekten  ve  dehşetli  mevcudları
           tecavüzlerden tevkif ve durdurmaktan, husûsan Mahşerde ve Dâr-ı Âhirette
           cin ve insin muhakemesinden başka bütün Zîhayata karşı Tecelli-i Kübra-yı
           Adl ve Hikmetten gelen Maânî-i Mukaddeseyi kıyas edebilirsin.

             İşte  şu  üç  misâl  gibi,  binbir  Esma-i  İlâhiyyenin  herbirinde  pek  çok
           Tabakat-ı  Hüsün  ve  Cemâl  ve  Fazl  ve  Kemal  bulunduğu  gibi,  pek  çok
           Meratib-i Muhabbet ve İftihar ve İzzet ve Kibriya vardır. İşte bundandır ki:
           "Vedud" İsmine mazhar olan Muhakkikîn-i Evliya; "Bütün Kâinatın mayesi,
           Muhabbettir.  Bütün  mevcûdatın  harekâtı,  Muhabbetledir.  Bütün
           mevcûdattaki  İncizab  ve  Cezbe  ve  Cazibe  Kanunları,  Muhabbettendir."
           demişler. Onlardan birisi demiş:

                رمق تسم س َ شَ تسم تايسَ تسم مي ُ نُ تسم كَ لم تسم كَ ل ف
                                                               ْ
                                   ْ َ ْ ََ
                  َ
                                                                          ْ َ
                             ْ
                                                ْ َ ْ ُ
                       ْ َ
                                                           ْ َ
                                                                  َ
                                                                      ْ َ
                َْ
                                         َ
                                                        ِ
             تسم رشب تسم رجش تسم تاب ن تسم رصانع تسم                     تسم
                                              َ
                     َ
                                 َ
                                                          ََ
                                                                           ْ َ
                                                                ْ َ
                           ْ َ َْ
                ْ َ ْ َ
                                                   ْ َ ْ
                                       ْ َ ْ َ
   617   618   619   620   621   622   623   624   625   626   627