Page 41 - Naklen Öyküler
P. 41
okulu bitirmek için. Ne söz verebilirim ne de senden söz alabilirim.
Oysa ne çok isterdim, şimdi seninle birlikte okula başlamış olmayı.
Böylece önümüzde yıllar olurdu ve belki birbirimize tutunarak baş-
ka bir geleceği diretmeye güç bulabilirdik. Çok beylik bir laf olacak
ama şu ana karşılık geliyor: Sorun sende değil, inan, ben kendime
güvenemiyorum.”
Öylece baktı bana, ta gözlerimin içine. Öncekiler gibi sevgiy-
le, ama bu kez hayal kırıklığını da sırtlamış bir sevgiydi sunduğu.
Kıyamayacağımı, tamam bundan böyle seninleyim, yeter ki kanadın
kırılmasın diyeceğimi umuyor olmalıydı. Yapabilmeyi çok isterdim.
O masum ve biraz çocuksu sevgiye sığınarak her şeyden kaçabil-
meyi… O kadar çok insana haksızlık olacaktı ki, bu adımın ağırlığı
beni durdurdu. En başta da ona. Duygularını sahiplenmiş görünecek,
kalan sürede hayalle karışık bir sevgiyi büyütmenin yanılsamasıyla
onu oyalayacak, gitme zamanı geldiğinde kaçınılmaz olarak gide-
cektim. Arkamda bırakacağım yıkıntının şimdikinden daha da bü-
yük olacağını çok iyi biliyordum. İşte bunu okuduğum kitaplardan
biliyordum. Görünen o ki gerçekler uğruna düşlerimden vazgeçiş,
en derin alın yazım olarak kalacaktı. Narin bir gelinciği beraberimde
sürükleyemezdim. O günden sonra onunla bir daha hiç sohbet etme-
dik, seyrek olarak karşılaştıkça kısa hâl hatır sormalar dışında görüş-
medik. Okulu bitirmeme birkaç gün kala dolabımın kilidine asılmış
küçücük bir torba gördüm. Ne bir not ne isim. Torbada küçük, cam-
dan bir melek biblosu vardı yalnızca. Meleğimi alıp avcumda sıktım,
sıkılı avcumu cebime soktum, bütün gün öyle dolaştım. Sonra da
yanımdan hiç ayırmadım.
Yıllar sonra aynı kokuyu duyduğum sırada bambaşka bir ya-
şamdayım. İşini, hatta işlerini kurmuş, ailesi için sorumluluklarını
yerine getirmeyi sürdüren, yazmayı hayal edip yazılmışları oku-
makla yetinen, yaşam koşturmasında kendisi için ayırdığı zamanı
kitaplarla ve yüzmeyle geçiren biriyim. En azından yüzme tutkumu
yaşamımda tutmak zorunda hissediyorum kendimi. Düşüncelerimin
41