Page 50 - Naklen Öyküler
P. 50
PARANTEZ
I
Babam dün gece ağaçtan düşmüş. O yaşta, üstelik o saatte,
ağaç tepesinde ne işi vardı bilmiyoruz. Bildiğimiz, babamın yatakta
olmadığını fark edince annemin kalkıp evi alt üst ettiği, sonra da
onu aramak için bahçeye çıktığı. Annem babamı bulamayınca te-
laşlanıp ‘olur mu olur’ diyerek arka komşunun bahçesine geçmiş.
Elinde babamın, deprem olursa diye her zaman yastığının altında
tuttuğu fenerle… Babam, hele de feneri olmadan bahçeye nasıl gitti,
akıl alacak gibi değil. ‘Siz, müstakil, bahçe içinde bir evdesiniz,
üstelik burası deprem bölgesi değil’ desek de bunun gibi çeşit çe-
şit önlem almasını önleyemedik. Temkinlidir yani, ama öyle makul,
mantıklı bir temkinlilik değil; aslında vesveseli demek daha doğru.
Bu da durumu iyice gizemli hale getiriyor. Feneri almadan, ay ışığı-
nı yeterli görerek (ki dolunay zamanı değil) evden çıkmak, yoldan
uzak tarafta olduğu için daha az aydınlık olan arka bahçemizden de
uzaklaşmak hiç babama göre bir davranış değil. Neyse, annem arka
komşunun bahçesine geçer geçmez, sınır duvarının öbür tarafında
kalan ceviz ağacının dibinde babamı bulmuş. Bilinçsiz, öylece uzan-
mış yatarken…
Annem çığlık çığlığa ‘yetişin dostlar’ diye bağırarak sağa
sola koşarken, komşumuz Ercan Amca evlerinden fırlayıp gelmiş.
O daha sakin tabii; hemen babamın nabzını kontrol ederek anneme
50