Page 55 - Naklen Öyküler
P. 55

rıklığı dalgası yükseldi. Hissetmezden geldim. Bakalım annem ne
             diyecekti? Yanıtla seçeneğine dokundum. Annem hıçkırıklar arasın-
             dan “Beni ambulansa almayacaklarını unutmuşum; kesin kural var-

             mış. Babanı yolladım. Ben de bir yolunu bulup gelmeye çalışacağım.
             Abin belki daha önce yetişir” dedi. İnce hesapları bir kenara bırakıp
             annemi bir an önce rahatlatmak telaşıyla “Ben babamı karşılarım,
             sen merak etme” deyiverdim. Neyse ki onun bu söylediğimden işkil-

             lenecek durumu yoktu. O anda aklıma gelen çözümü de bir çırpıda
             söyledim “Abim Marmaris’ten gelip seni alsın bence. Muğla’ya bir-
             likte gelirsiniz”. Annem hiçbir şey demeden telefonu kapattı. Akıl
             edemezse diye abimi ben aradım. Gece kuşu ayaktaydı ve neredeyse

             çalmadan telefonu açtı. Olanları kısaca özetledim. Serdar Abim, her
             zamanki serinkanlılığıyla, yorum yapmadan beni dinledi. En sonun-
             da da hemen yola çıkacağını söyledi. Annemi arayıp onun telaşına
             son vermesini tembihledim. Muğla’da olduğumu, annemlerin bunu

             bilmediğini, ambulansı rahat rahat karşılamaya zamanım olduğunu
             eklemeyi de unutmadım.

                    Benden on yaş büyük olan abim, en yakın sırdaşımdır. Aynı

             sarmalayan kuvvetin mustaribi olduğumuz için bir tek babama karşı
             güçlerimizi birleştiremesek bile, geri kalan herkese karşı birbirimi-
             zin yanındaydık. “Anladım” dedi. Asla uzun tümceler kurmaz. Ne
             kastettiyse odur. Süslemez, lafı dolandırmaz, kendi dâhil kimsenin

             çıkarına uyduracağım diye uğraşmaz, işlevsiz bir tek sözcük kullan-
             maz. Hiç evlenmedi. Ne iş yaptığını kesin olarak bilemeyiz. Uzun
             yıllar annemlerle otursa da babamın emekliliğinden sonra Datça’ya
             taşınmalarını fırsat bilip o da Marmaris’e kaçtı. Hem yakın hem uzak.

             Her iki taraf için bir orta yol. Fena mı? Şimdi zor zamanda annemin
             yanına gidiverecekti. Hoş, bir saat gidiş ve bir saat geri geliş ola-
             caktı, ama nasılsa ambulansı Muğla’da ben karşılayacaktım. Onları
             telefonla sık sık bilgilendirirdim. Bunları düşünürken birden, üstlen-

             diğim sorumluluğun ağırlığını fark ettim. Acil ve riskli bir ameliyat
             gerektiğini söylerlerse ve babamın bilinci kapalı olduğu için benim


                                                                                      55
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60