Page 54 - Naklen Öyküler
P. 54
o istedi. Evimize yakın bir eczane açıp hem bekârken hem evlendik-
ten sonra kolay ve konforlu bir hayat yaşamamı sağlamak için böy-
le istediğini bana defalarca söyledi. O zamanlar mantıklı geliyordu.
Hatta babamın evliliğimle ilgili ‘mahallenin dışı gurbet sayılır’ de-
yip durmasına bir kez bile itiraz etmemiştim. Dediğim gibi, bunlara
gözümü Görkem açtı.
Hemen Tülay’la İzmir-Muğla arasının kaç saat olduğuna in-
ternetten baktık. Datça-Muğla ile aynı saati veriyordu; kilometre-
si de hemen hemen aynıydı. Ama annemler ambulansla geleceği
için bir saate kadar hastanede olurlardı. Bense, tabii ki gerçekten
İzmir’de olsaydım, en iyi olasılıkla 3 saatte oraya ulaşabilirdim; o
da evden hemen çıkabilir, otogara hemen gidebilirsem. Bir yalan,
ne çok ince ayar gerektirebiliyor. İçim daraldı. Tülay, sürekli beni
yatıştırmaya çalışıyordu. Bir yandan da Görkem’den mesaj gelip
gelmediğini kontrol ediyor, gelmediğini gördükçe daha çok daralı-
yordum. Yanımda olmasına ihtiyacım vardı. Tülay’ın yerinde onun
olmasını istiyordum. Ne yapacağımızı konuşmalı, belki de ‘zaman
bu zamandır’ deyip karşılarına beraber çıkmalıydık. Okulda son
dönemimdi ve bitirdiğimde yine babamın yörüngesine girecektim.
Kaynağı, sahip olma takıntılı sevgi olan bir çekim gücü vardı baba-
mın, gelgitlere olanak tanımadan hep gel modundaydı. Bu durumda
ayak diremeye gücüm olmuyordu. Bir desteğe, beni kendi yörün-
gesine çekecek, huzurla orada kalmamı sağlayacak güneşe ihtiyaç
duyuyordum. Görkem’di o güneş. Bundan bir saniye bile kuşku duy-
mamıştım; o ana dek… En zor zamanımda arayamadığım, beni ara-
yamayan, aradığında da gelemem deme olasılığı yüksek olan kişi,
ancak bir kez göründükten sonra binlerce yıl bir daha görülmeyen
kuyruklu yıldız olabilirdi. Gökyüzümden, kayıp giderdi. Tek farkla:
Bende dilek tutacak hâl bırakmadan…
Aynı anda annemin aramasını ve Görkem’den gelen mesajı
telefonumun ekranında gördüm. Mesajda “Birazdan bir bahaneyle
evden dışarı çıkıp seni arayacağım” yazıyordu. İçimde bir hayal kı-
54