Page 53 - Naklen Öyküler
P. 53

maya başlamıştım ki Tülay uyardı. Annemler beni İzmir’de biliyor-
             du ve onlar Datça’dan gelecekti. Şimdi koşarak hastaneye gitmemin
             anlamı yoktu. İyi bir planlama yapmalıydık.


                    Muğla-Datça arası arabayla iki saat sürüyor. Kaç kilometre
             olduğunu bilmem; ben kaç saatte gidiyorum diye hesabımı yaparım.
             Görkem ise yolları mutlaka kilometre üzerinden hesaplayacak; böyle

             bir konu açıldığında her defasında aynı konuşma geçer aramızda. Son
             model spor arabayla farklı olurmuş, karavanla ayrı; oysa kilometreyi
             bilirsem, altımdaki arabanın ne olduğuna göre değişecek süreyi doğ-
             ru biçimde öngörebilirmişim. Benim kafam öyle çalışmıyor ki bun-

             ları aklımda tutayım. Ben, geçirdiğim zamana bakarım. Aramızdaki
             farklılıklar için bu en küçük örnek aslında. Böyle böyle daha neler
             var. Yine de uyumumuz dört dörtlük. Farklılıklarımızı ilişki içinde
             eritmeyi  başardık.  Bütünleştik.  Birimiz  tencereysek  öbürü  kapak;

             birlikte tencere ve kapağız ama… Dile kolay iki yıldır beraberiz. O
             mimarlık fakültesinden geçen yıl mezun oldu. Kendi işini kurmayı
             hayal ediyor, ama bir türlü olamadı. Biraz da bu yıl benim mezun ol-
             mam için bekliyor. Henüz ilişkimiz ciddi boyuta taşınmadığı için bu

             konuda ikimiz de araftayız. Evlenirsek nerede ve nasıl işler kuraca-
             ğımız karışık; o çalışır ben evde oturursam bu hiç olmaz. Her açıdan
             özgür olabilmem için, çalışıyor ve para kazanarak evimin bütçesine
             katkı sunuyor olmam gerekli. Özgürlük istiyorum deyişim, öyle bü-

             yük bir beklentiyle değil. Benimle ilgili konularda sözüm dinlensin,
             fikrim alınsın yeter. Bizim evde kararlar hep babamındır. Annem ev
             hanımı olduğu için eziliyor, diye düşündüm hep. Okumaya hevesi-
             mi bu düşünce canlı tuttu. Öte yandan evde ne benim ne abimin söz

             hakkı var. Babam, sevgisi ve bize aşırı düşkünlüğüyle üzerimizdeki
             bu egemenliği kurdu. Bunun farkında değildim tabii; ta ki Görkem
             gözümü açana dek. Kim istemez babasının prensesi olmayı? Ben
             kendimi bildim bileli bunun keyfini yaşıyorum. Beni her tür kötü-

             lükten sakınan, her zaman iyiliğimi düşünüp daha ben farkına bile
             varmadan bütün sorunlarımı çözen bir babam var. Eczacı olmamı da


                                                                                      53
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58