Page 14 - My FlipBook
P. 14
BĠRĠNCĠ GARDĠYAN — Bilmem! Söyledim! Sen de farkındasın ya... Kafa çatlatan
bilmece...
44
(Sükût. Durak.. Pencerede fecir baĢlangıcı biraz daha belirli... Ġkinci Gardiyan
kalkar.)
ĠKĠNCĠ GARDĠYAN — Ġnfaza acaba hangi hâkim gelir?
BĠRĠNCĠ GARDĠYAN — Ġster misin, Reis Bey, kendisi gelsin...
ĠKĠNCĠ GARDĠYAN — Mahkeme kimi seçerse o gelir. Verdiği hükümden sonra bir de
içinden seyretmek gelirse, Reis bey gelir.
(Kapı tarafından, ağır demir kapıların açılıp kapandığı hissini veren madenî
gürültüler...)
BĠRĠNCĠ GARDĠYAN — Sokağın Müdüriyet j kapısı açıldı, koĢ!
(Ġkinci Gardiyan sigarasını söndürüp telâĢla ayağa fırlar. Birinci ve ikinci
Gardiyanlar, sağdaki kapıyı açarak koridora fırlamak üzerelerken Reis Bey
görünür. Gardiyanlar içeride kalır. Dimdik ve saygılı, dururlar. Reis Beyin
Ģapkası elinde...)
REĠS BEY — (Gardiyanlara) Neredeler; Savcı, Müdür?
BĠRĠNCĠ GARDĠYAN — Avludalar efendim, sehpanın yanmdalar.
ĠKĠNCĠ GARDĠYAN — Çağıralım mı efendim?
REĠS BEY — Hayır! (Açık pencereye doğru yürüyerek) Gelirler!
(Reis Bey, pencereden dikkatle, uzun uzun bakar. Gardiyanlar arkasından
bakarlar. Reis Bey döner.)
45
REĠS BEY — (Birinci Gardiyana Ģapkasını uzatarak) Geliyorlar!
(Birinci Gardiyan koĢup Ģapkayı alır.)
REĠS BEY — (Ġkinci Gardiyana) Mahkûm nerede?
ĠKĠNCĠ GARDĠYAN — Tecridde efendim.
REĠS BEY — Yanında kim var?
ĠKĠNCĠ GARDĠYAN — Jandarmalarla Ġmam Efendi...
REĠS BEY — Bizim Kâtip , doktor, filân neredeler?
ĠKĠNCĠ GARDĠYAN — Kalemdeler efendim.
REĠS BEY — (Gardiyanlara) Peki; siz çekilin!
(Gardiyanlar, Reis Beyi selâmlayıp çekilirken telefon çalar.)
REĠS BEY — (Gardiyanların arkasından) Telefona cevap verin!
(Birinci gardiyan dönüp telefona koĢar, ahizeyi alır. Ġkinci Gardiyan kapıda
bekler.)
BĠRĠNCĠ GARDĠYAN — Buyurun efendim! (Durak) Gardiyan... (Durak... Eliyle ahizeyi
kapayarak Reis Beye) Gazete fotoğrafçıları, gelip gele-miyeceklerini soruyorlar.
REĠS BEY — (Birinci Gardiyana) Ġnfaza, vazifeli Ģahıslardan baĢka, kimse kabul
edilemez.
BĠRĠNCĠ GARDĠYAN — (Telefona) Ġnfaza, vazifeli Ģahıslardan baĢka, kimse kabul
edilemez.
(Birinci Gardiyan ahizeyi yerine koyar. Açık kapıdan, önde Savcı, arkasında
Müdür, gi-
46
rerler.. Müdürün elinde, gazeteye sarılı bir paket.... Savcı Reis Beyi görünce,
az hürmetkar bir tavırla gidip elini sıkar. Müdür, uzaktan mübalağayla eğilir.
Reis Bey, Savcı ve Müdüre yer gösterir, kendisi bir iskemleye oturur.)
HAPĠSHANE MÜDÜRÜ — (Reis Beye masa-j sim göstererek) ġöyle buyurmaz mısınız
efendim!
REĠS BEY — Bu iskemle iyi... Siz gardiyanları gönderini
HAPĠSHANE MÜDÜRÜ — (Gardiyanlara) Koridorda emir bekleyin! (Gardiyanlar çıkarken
Reis Beye) HerĢey tamam efendim.
(Gardiyanlar çıkıp kapıyı kapatırlar.)
REĠS BEY — (Müdüre) Elinizdeki pakette ne var?
HAPĠSHANE MÜDÜRÜ — Ġdam gömleği... REĠS BEY — Gösterin!...
(Müdür paketi açar, idam gömleğini çıkarıp omuzlarından tutar ve gösterir. Sonra
onu sanatkâr bir terzi zevkiyle orta yerdeki sökük iskemlenin arkalığına, upuzun
serer. Savcı gömleğe bakmaz. Reis Beyin gözleri gömleğe mıhlı...)
REĠS BEY — (Gözleri gömlekte) Seni doğru biçen makastara ne mutlu!.. (Müdüre
doğru) Ceza felsefesinde bir görüĢ vardır: Bir masuma kıy-maktansa, bin