Page 135 - Efsane
P. 135
neden yaptığını bana söyleyebilir misin? Şanlı Seçmen Primo hakkında ne
düşünüyorsun? Evet, kendisi gerçekten de iyi bir adam ve büyük bir lider. Ama
ona böyle şeyler demen yanlış, oğlum. O senin benim gibi biri değil. Ona doğru
hitap etme şekli şanlı babamız olmalı. Evet, özrün kabul edildi.
Her biri aklımı bir öncekinden daha da zorlayan onlarca soru sormaya devam
etti, cevap verirken neden cevap verdiğimden bile emin olamayıncaya kadar.
Chian mülakat raporuma notlar alıp durdu, asistanlarından biri de oturumu
küçük bir mikrofonla kaydetti.
Yeterince iyi cevaplar verdiğimi düşünmüştüm. En azından onu memnun
edeceğini düşündüğüm cevaplar vermiştim.
Fakat en sonunda beni bir trene götürdüler, tren de bizi laboratuvara götürdü.
Güneş ışınları beni eritirken, acı içinde derimi pişirirken bile bu anı içimi
ürpertmeye yetti. Kendime tekrar tekrar, Eden’ı kurtarmak zorundayım,
diyordum. Eden bir ay içinde on yaşma basacaktı. Vebadan iyileşince,
Deneme'ye girmesi gerekecekti...
Yaralı bacağım sanki sargılarımı parçalayıp çıkacak ve çatıya kadar şişecekmiş
gibi geliyordu.
Saatler geçti. Zaman kavramını yitirdim. Askerler nöbet değişimi yapıyordu.
Güneş yerini değiştirdi. Sonra, güneş merhamet edip batmaya başladığında
asansörden çıkıp bana yaklaşan birini gördüm.