Page 54 - Efsane
P. 54

“Bana hepsinin gizli bilgi olduğunu söylemişti,” diye yalan söyledim.

               Chian güldü. “Metias iyi çocuktu. Çok iyi bir öğrenciydi. Şehir devriyelerine
               atanınca yaşadığım hayal kırıklığını anlatamam. Bana Deneme sınavlarını ya da
               sınava giren çocukları değerlendirebilecek kadar zeki olmadığını söylemişti. Ne

               kadar alçakgönüllü. Her zaman düşündüğünden daha da zekiydi; tıpkı senin
               gibi.” Bana sırıttı.

               Başımı onaylarcasına salladım. Chian sınavda rekor bir süreyle mükemmel puan
               aldığım için (bir saat on dakika) beni sınava iki kere sokmuştu. Sınavda hile

               yaptığımı düşünmüştü. Ülkedeki tek mükemmel puana sahip olmanın yanı sıra
               sınava iki kere giren tek kişi de benim. “Çok naziksiniz,” diye karşılık verdim.
               “Ağabeyim benim asla olamayacağım kadar iyi bir liderdi.”

               Chian eliyle beni susturdu. “Saçmalama, canım,” dedi. Ardından rahatsız edici
               bir şekilde yakınıma geldi. Güvensiz ve rahatsız edici bir his doğuruyordu

               içimde. “Ayrıca ölüm şekli beni ayrıca kahretti,” dedi. “O iğrenç çocuğun
               ellerinde. Ne yazık!” Chian gözlerini kıstı, kaşları daha da kalınlaştı. “Komutan
               Jameson bana onun izini süreceğini söylediğinde çok sevindim. O dosyanın bir
               çift taze göze ihtiyacı var, bunu en iyi yapacak olan da sensin, güzellik. Bir test
               görevi olarak harika, değil mi?


               Ondan varlığımın tamamıyla nefret ediyordum. Thomas gerildiğimi fark etmiş
               olmalı ki masanın altından elini elimin üzerine koydu. Bırak geçip gitsin,
               demeye çalışıyordu. Sonunda Chian diğer tarafındaki adamın sorusuna cevap
               vermek için döndüğünde, Thomas bana doğru eğildi.


               “Chian, Day'e karşı kin besliyor,” diye fısıldadı.

               “Öyle mi?” diye fısıldadım ben de.


               Başını evet anlamında salladı. “Onu kim böyle yaraladı sanıyorsun?”

               Day mi yapmıştı? Şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Chian oldukça büyük bir
               adamdı ve Denemenin yönetiminde çok uzun süredir çalışmaktaydı. Becerikli bir

               çalışandı. Genç bir çocuk onu gerçekten böyle yaralamış olabilir miydi? Bir de
               sonra kaçmayı başarabilmişti. Chian'a bakıp yarayı inceledim. Düz bir bıçakla
               pürüzsüzce kesilmişti. Bu kadar düzgün olmasına bakılırsa çok hızlı kesilmiş
               olmalıydı; biri onu böylesine keserken Chian'ın hareketsiz duracağını
               zannetmiyordum. Sadece bir anlığına Day'e hak verdim. Başını kaldırıp sanki
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59