Page 59 - Efsane
P. 59

"On saniyelik yere mi?”

               Barmen kız omuz silkti. “En ufak bir fikrim yok. Hatta başka kimsenin de fikri
               yok.” Tezgâhta bana doğru eğilip sesini alçalttı. “Biliyor musun, bence bu adam
               delinin teki."


               Onunla birlikte güldüm ama aklımda düşünceler dönüp duruyordu. Artık bu
               kişinin beni aradığından hiç şüphem yoktu. Neredeyse bir yıl önce Arcadia'daki
               bankalardan birine girip soymuştum. Bir güvenlik görevlisi beni öldürmeye
               çalışmıştı. Ağız dalaşına girip bana kasadaki lazerlerin beni parçalara ayıracağını

               söylediğinde, onunla alay etmiştim. Ona kasaya girmenin on saniyemi alacağını
               söyledim. Bana inanmadı... ama şu var ki, ben bir şeyi gerçekten yapana kadar
               kimse dediklerime inanmıyordu. O parayla kendime güzel bir çift bot satın
               aldım, hatta karaborsada bir elektro-bomba -yakınında bulunan silahları etkisiz
               hale getiren bir bomba- için pazarlık bile yaptım. Bu, havaalanı üssüne
               saldırdığımda işe yaramıştı. Tess’e de üstü başı için güzel kıyafetler, yepyeni
               tişörtler, ayakkabılar ve pantolonlar, ayrıca sargı, alkol ve hatta bir şişe de aspirin

               aldık. İkimiz de bol miktarda yiyecek aldık. Gerisini de aileme ve Lake’tekilere
               verdim.

               Birkaç dakika daha flört ettikten sonra, barmen kıza hoşça kal deyip oradan
               ayrıldım. Güneş hâlâ gökteydi ve yüzümdeki boncuk boncuk teri
               hissedebiliyordum. Artık yeterince bilgi edinmiştim. Hükümet hastanede bir şey

               bulmuş olmalıydı ve beni tuzağa düşürmeye çalışıyordu. Geceyarısı on saniyelik
               yere birini gönderecek, sonra da arka sokağa askerleri yerleştireceklerdi. Bahse
               girerim, gerçekten umutsuz durumda olduğumu düşünüyorlardı.

               Ancak ortaya çıkmam için yanlarında muhtemelen veba ilacı da getireceklerdi.

               Düşünürken dudaklarımı birbirine bastırdım. Sonra da yürüdüğüm istikameti
               değiştirdim. Finansal bölgeye gidecektim.

               Biriyle randevum vardı.
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64