Page 70 - Efsane
P. 70
geliyordu, biraz uzaklaşmışlardı. Derin bir nefes aldım. Zein bölgesi buradan en
az elli kilometre uzaktaydı; ama ya evimizin kapısındaki garip işaret bize de bu
yeni vebanın bulaştığı anlamına geliyorduysa? Bu konuda Seçmen ne
yapabilirdi?
Tess, "Day,” diye fısıldadı.
Ona baktım. Göle arkasını dönmüş durumdaydı. Kıyı setinde açtığımız boşluğa
bakıyordu. Arkamı dönünce neyi gösterdiğini gördüm. Sırtımı dayadığım sert
yüzey aslında metaldi. Üzerindeki taşı toprağı silkince, metalin kıyı setinin
oldukça içine gömülü olduğunu gördüm. Belki de kıyı setini tutan şey buydu.
Gözlerimi kısıp yüzeyini inceledim.
Tess bana baktı. “İçi boş.”
“Boş mu?” Kulağımı buz gibi metale dayadım. Kulağıma bazı gürültüler
geliyordu; Tess’in daha önce duyduğu tıslama ve çağıltılar. Bu sadece kıyı
şeridini tutsun diye konmuş bir metal yapı değildi. Geriye çekilip metale daha da
yakından bakınca yüzeyine kazınmış semboller gördüm.
Bunlardan biri metale hafifçe kazınmış Cumhuriyet bayrağıydı. Diğeri de küçük
kırmızı bir sayı:
318