Page 31 - Olasılıksız
P. 31

kalmadan bitkisel hayata girecekti. Bu yıllar boyunca da korku içinde yaşayacak ve sudan çıkmış bir
               balık gibi çaresizce kendini yerlere atıp tepineceği zamanı asla bilemeyecekti.
                    "Çalışmanızda hâlâ bana yer var mı?"
                    "Dün yoktu, ama bu sabah bir hastam ayrıldı o yüzden-"
                    "Hasta neden ayrıldı?" diye araya girdi Caine.
                    "Neden mi? İlaç yüzünden karabasanlar gördüğünü iddia etti. Bence bu psikosomatikti."
                    Doktor durdu  ve  derin bir nefes  aldı. "Neyse, yani  bir  kişiyi  daha ekibe alabilirim. Ama hemen
               karar vermelisin."
                    "Tamam," dedi Caine bu işe baş koyarak.
                    "Sana saydığım yan etkileri hatırlıyorsun değil mi?"
                    "Nasıl unutabilirim ki?"
                   "Ha... tabii bir de ailende şizofreni vardı değil mi?"
                   Jasper elini kaldırdı. Dr. Kummar dönüp ona baktığında sanki Jasper'ı ilk defa görüyormuş gibiydi.
                    "Siz ikizi olmalısınız. David son zamanlarda bir kriz geçirdiğinizi anlattı. Öyle mi?"
                   Jasper, Caine'e baktı, Caine ise sadece başını salladı. Sanki kardeşine 'soruya cevap ver, sana
               sonra anlatırım,' der gibiydi. Jasper doktora doğru döndü. "Evet."
                    "Ne zaman taburcu edildiniz?"
                    "Beş hafta oldu."
                    "Hangi ilaçları kullandınız?"
                   "Şu anda Zyprexa kullanıyorum, ama  daha önce  Seroquel kutlandım. Bir ara da  Risperdal
               verdiler."
                    "İlginç. Şimdi semptomlar kontrol altında, öyle mi?"

                    "Artık hükümetin beynimi  çalacağını söyleyen küçük cücelerin seslerini  duymuyorum  eğer bunu
                kastediyorsanız semptomlar derken,  ben, sen, ten,"  dedi Jasper sanki acı çekiyormuş gibi gü-
                lümseyerek.
                    Caine, Jasper'a bakan Dr. Kummar'ı süzdü ve kendini doktorun yerine koymaya çalıştı. Onun
                gözlerinden Jasper'ı görmeye çalıştı. Jasper'ın şizofrenisi görünüşünü de etkilemişti, artık yakışıklı değildi
                ve aklı başında bir insan bu adamla aynı kaldırımda yürümek bile istemezdi. Biraz sonra Dr. Kummar
                Caine'e döndü.

                    "Ne yapmak istiyorsun?" diye sordu Dr. Kummar,

                    "Seçeneğim var mı ki?" diye iç geçirdi Caine. "Yapalım şu işi."
                    "İyi,"  dedi Dr. Kummar neredeyse gülümseyerek.  "Asistanıma söylerim,  işlemleri halleder. Yarın
                hastaneden taburcu olacaksın,  ama her üç günde bir geri gelmen gerekecek kan testi için. Ayrıca,
                nöbetlerinin ve  auraların zamanlarını ve  sürelerini kaydetmeni istiyorum.  Eğer  şizofrenlere özgü
                semptomların olursa, örneğin yanılsamalar, konuşma bozuklukları,  halüsinasyonlar ve eğer bunlar
                nöbetle ilgili değilse o zaman-"

                    "Bir dakika." Jasper ayağa kalkıp Dr. Kummar'ın monoton bir ses tonuyla anlattıklarını kesmek
                için elini kaldırdı. "Neden şizofren semptomları olsun ki?"
                    Dr. Kummar sanki haddini bilmez bir çocuk konuşuyormuş gibi dönüp baktı Caine'in ikizine; ama
                Jasper'ın gözlerindeki ateşli ifadeyi görünce soruya cevap vermeye karar verdi.

                   "Geliştirmeye çalıştığım antiepileptik ilacın bir yan etkisi de beynin dopamin salgısını artırması.
               Eminim siz de bunları biliyorsunuzdur - dopamin salgılarının şizofreni ile bağlantısı vardır. İlaç dopamin
               salgısını artırdığı için David'in şizofrenik nöbet geçirme olasılığı var."




               Saklı Kütüphane                              31                                 www.e-kitap.us
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36