Page 135 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 135

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)




                 çeken birçok insan vardı. Bunlar arasında müşrikler, kalbinde hastalık olanlar, gör-

                 güsüz ya da bilgisiz olanlar olduğu gibi; bu ahlaksızlığı kasten uygulayan münafıklar
                 da vardı. Ve bu kimseler, Müslümanlara gösterdikleri bu çirkin tavırları, Peygambe-

                 rimiz (sav)'e karşı da sergiliyorlardı (Peygamberimiz (sav)'i tenzih ederiz). Hatta
                 O'na karşı, özel ve kasıtlı olarak, Müslümanlara yaptıklarından çok daha şiddetli
                 bir ahlak bozukluğu gösteriyorlardı. Bunun sebebi ise elbette ki imansızlıkları;

                 Peygamberimiz (sav)'e, onun sahip olduğu nimetlere, ona gösterilen saygı ve
                 sevgiye, onun makamına ve itibarına karşı olan kıskançlıklarıydı. Kendilerini li-
                 derlik makamına çok daha fazla layık görüyor; Peygamberimiz (sav)'den sözde

                 daha üstün, daha akıllı ve yetenekli olduklarına inanıyorlardı. Bu yüzden de ona
                 hak ettiği saygı, hürmet ve sevgiyi göstermek, ona karşı güzel ahlaklı davranmak
                 ağırlarına gidiyordu.

                     İşte bu kişiler, Peygamberimiz (sav)'e karşı saygıdan yoksun, kaba, küstah,
                 kavgacı, saldırgan ve suçlayıcı bir üslupla ve hatta seslerini de yükseltip bağırarak

                 konuşuyorlardı (Peygamberimiz (sav)'i tenzih ederiz). Allah Kuran'da Peygamberimiz
                 (sav)'e karşı bu çirkin tavrı sergileyen kimseleri uyarmış ve bunun 'Allah Katında
                 büyük bir karşılığı olacağını' hatırlatmıştır:

                     Ey iman edenler, seslerinizi Peygamberin sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinize
                     bağırdığınız gibi, ona sözle bağırıp-söylemeyin; yoksa siz şuurunda değilken, amel-
                     leriniz boşa gider. (Hucurat Suresi, 2)

                     Allah, Peygamberimiz (sav)'in huzurunda ve ona karşı bu şekilde çirkin ve
                 kavgacı bir üslupla konuşmalarının sonucunda, bu kimselerin o zamana kadar yap-

                 tıkları tüm salih amellerin boşa gidebileceğini bildirmiştir. Peygamberimiz (sav)'in
                 huzurunda bu tür tavır bozukluklarından kaçınan, itidalli, saygılı bir üslupla konuşan

                 samimi Müslümanlar için ise, ahirette büyük bir ecir olduğu haber verilmiştir:
                     Şüphesiz, Allah'ın Resûlü'nün yanında seslerini alçak tutanlar; işte onlar, Allah
                     kalplerini takva için imtihan etmiştir. Onlar için bir mağfiret ve büyük bir ecir

                     vardır. (Hucurat Suresi, 3)

                     Kuşkusuz ki Peygamberimiz (sav) zamanında yaşanan her olay, buna dair Ku-
                 ran'da bildirilen her hüküm, o dönemden sonra yaşayacak her Müslüman toplumu
                 için de yol göstericidir. Kuran'da tarif edilen, Peygamberimiz (sav)'e karşı gösterilmesi

                 gereken 'saygı ve hürmet adabı', bugün de iman edenlerin birbirlerine ve onlara
                 manevi önderlik eden üstün ahlaklı kimselere karşı göstermeleri gereken saygı
                 şeklinin nasıl olması gerektiğini bize anlatmaktadır.











                                                                                                             133
   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140