Page 140 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 140

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI




                     başlılıklarını hissettirerek kendilerince 'şeytani bir eylem' yapmaya çalışıyorlardı.

                     Müslümanlar, Peygamberimiz (sav)'e olan 'itinalı sevgileri ve saygıdaki titizlikleriyle'
                     dikkat çekerken, onlar da bu çirkin ahlaklarıyla Peygamberimiz (sav) ve samimi mü-
                     minler tarafından 'münafık karakterli kimseler' olarak tanınmış oluyorlardı.

                         Ancak şunu da hatırlatmak gerekir ki, elbette insanların konuşma adaplarında
                     ve üsluplarındaki bozuklukların tek sebebi 'münafıklık' değildir. Bir insan cahilliği,
                     düşüncesizliği, bilgisizliği, tecrübesizliği, kaba tavırları, görgüsüzlüğü gibi sebeplerle

                     de bu tarz hatalar yapabilir. Ancak münafıkları bu kimselerden ayıran ve dikkat
                     çeken özellikleri, bu konudaki 'itinalı ısrarcılıkları; kendilerine hatırlatıldığı ve doğ-

                     rusu öğretildiği halde yanlış tavırlarından vazgeçmemeleri'dir. Ve bu tavırları ser-
                     giledikten sonra da, herhangi bir 'pişmanlık duyup telafi yoluna gitmemeleri'dir.
                     Kendilerini mutlaka doğru yolda ve haklı kabul etmeleridir. İşte bunların yanında

                     bir de başka münafık özellikleri de sergilediklerinde, elbette ki bu durum, Müslümanlar
                     için dikkate alınması ve şüphe duyulması gereken bir önem kazanır.

                         Kuran'da münafık karakterli insanların, Peygamberimiz (sav)'in huzurunda iken
                     gösterdikleri bu tavır bozukluklarının diğer bir örneği yine Hucurat Suresi'nde şöyle
                     haber verilmiştir:

                         Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu aklını kullanmıyor.
                         Eğer gerçekten, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde (bu,) ken-
                         dileri için daha hayırlı olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Hucurat

                         Suresi, 4- 5)
                         Peygamberimiz (sav)'in yanında, söz keserek, bilmişlik yaparak, bağırıp çağırarak,

                     seslerini yükselterek, tartışmacı bir üslup kullanarak, sinsice şeytani eylemler yapmaya
                     çalışan münafıkların bir başka yöntemi de, ayette haber verildiği gibi Peygamberimiz
                     (sav)'le 'hücrelerin ardından bağırarak konuşmaları'dır.

                         Peygamberimiz (sav) güzel ahlakıyla, yüksek vicdanıyla, müthiş akıllı konuşmaları
                     ve nezih tavırlarıyla dikkat çeken çok mübarek bir insandır. Kuran'ın "And olsun,
                     sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın

                     Resulü'nde güzel bir örnek vardır." (Ahzab Suresi, 21) ayetiyle bildirildiği gibi Allah
                     onu, ahlakıyla ve hayatıyla tüm Müslümanlar için bir örnek kılmıştır. Böyle güzel bir

                     nimet olan Peygamberimiz (sav)'in yakınında olabilen bir insanın, bu güzel ahlakı
                     görüp fark etmemesi mümkün değildir. Vicdanını kullanan, Allah'ın rızasını hedef-
                     leyen her insan, bu üstün ahlakı kendisine örnek alıp tavırlarını güzelleştirebilir.

                     Ayrıca güzel ahlakı, nezaketi, ince düşünceyi, saygıyı, sevgiyi bu kadar iyi bilen ve
                     mükemmel şekilde uygulayan Peygamberimiz (sav)'in, bunun aksi tavırları ne kadar

                     detaylı görüp fark edebileceği ve Kuran ahlakına zıt olan, şeytani ya da cahili tavır
                     bozukluklarından ne kadar rahatsız olacağı da açıktır.




           138
   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145