Page 141 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 141

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)




                     İşte münafıklar da, tüm bu gerçeklerin farkındadırlar. Kendilerince Peygambe-

                 rimiz (sav)'e olan sapkın bakış açılarını vurgulayarak Müslümanları huzursuz ede-
                 bilmek ve münafık karakterli insanların gözünde itibar elde edebilmek amacıyla
                 bu çirkin tavırları sergilemişlerdir.

                     Peygamberimiz (sav)'in sohbetlerinde seslerini yükseltip bağıran, konuşmalarıyla
                 Peygamberimiz (sav)'in önüne geçmeye çalışan ve Peygamberimiz (sav)'e odaların
                 ardından seslenen münafıkların bu tavırları, elbette ki kendi aleyhlerinde önemli de-

                 liller oluşturur. Böylece Müslümanlar, onların Peygamberimiz (sav)'e gönülden bağlı
                 olan, ona derin bir sevgi duyan, saygılarıyla onu el üstünde tutan samimi Müslü-

                 manlardan farkını çok net bir şekilde görürler. Güvenmeyecekleri ve dikkatli olacakları
                 insanları tanımış olurlar.
                     Peygamberimiz (sav)'in üstün ahlakını, yüksek vicdanını, sabrını, hoşgörüsünü

                 takdir edemeyen, Allah'ın sevdiği ve seçtiği mübarek bir Peygamber (sav) ile aynı
                 dönemde yaşamanın, onu görmenin, tanımanın ne kadar büyük lütuf olduğunun

                 şuurunda olmayan bu hasta ruhlu insanlar, elbette ki dünyada da ahirette de büyük
                 bir kayba uğramışlardır.
                     Peygamberimiz (sav)'in döneminde olduğu gibi, günümüzde de Müslümanlara

                 ve onlara manevi olarak önderlik eden mübarek insanlara aynı şeytani ahlakı sergileyen
                 münafıklar da, kuşkusuz ki aynı hüsranı tadacaklardır. Yaptıkları münafıkane ey-
                 lemlerle hiçbir zaman için İslam'a, Allah'ın seçip üstün kıldığı elçilerine ve Müslü-

                 manlara zarar vermeyi başaramayacaklardır. Arzuladıkları şeytani dünyanın karanlığı
                 onları önce dünyada acı, sıkıntı ve mutsuzluk içinde kavuracak, ardından da ahiret
                 azabıyla karşılaşacaklardır. Allah bir Kuran ayetinde, Allah'a karşı isyan ederek az-

                 gınlaşanların acı sonunu şöyle bildirmiştir:
                     Ülkelerden niceleri vardır ki, Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine karşı gelip

                     azmışlar, böylece biz de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları benzeri görül-
                     medik bir azapla azaplandırmışız. (Talak Suresi, 8)


                     MÜSLÜMANLAR ALLAH'I SEVG YLE ANARLARKEN,

                     MÜNAFIK ALLAH'I ÇOK AZ ANAR

                     Kuran'da, münafıklar hakkında verilen bir başka önemli bilgi de, bu zayıf imanlı

                 insanların 'Allah'ı çok az anmaları'dır:
                     Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır.

                     Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve
                     Allah'ı ancak çok az anarlar. (Nisa Suresi, 142)
                     Tüm Müslümanlar gibi, elbette ki münafıklar da Kuran ayetlerini çok iyi bil-

                 mektedirler. Ayetlerde anlatılan münafık özelliklerinin tamamından haberdardırlar.



                                                                                                             139
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146