Page 168 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 168

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                           İşte bu gibi şeytani yöntemler, münafığın binlerce yıldır süregelen, geleneksel
                       tarihinin bir parçası ve klasik bir taktiğidir. Allah Kuran'da münafıkların 'dilbaz-
                       lıklarına, demagoji yapmalarına, sivri dilli olmalarına, iftira yeteneklerine, şey-

                       tanın ilhamıyla öğrendikleri yalan söyleme kabiliyetlerine, konuyu saptırmak,
                       hedefi şaşırtmak için yalanı, iftirayı, kavgacı üslubu kullanabileceğine' dikkat

                       çekmiştir. Kuran'da bildirilen bu şeytani oyunların tüm detaylarıyla ve örnekleriyle
                       Müslümanlara anlatılması son derece önemlidir. Zira münafığın her sinsi yönteminin
                       deşifre edilmesi, bu oyunlarını baştan bozar ve etkisiz hale getirir. Bu vesileyle Müs-

                       lümanlar bu tip ataklara karşı çok dikkatli ve hazırlıklı olmuş olurlar.
                           Allah'ın bir ayette "... Hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar..."

                       (Kehf Suresi, 56) sözleriyle bildirdiği gibi, münafıkların tüm bu mücadelesi, Allah'ın
                       hak sözünü geçersiz kılabilmek, Kuran ahlakının yaşanmasını engellemek ve inkarcı
                       bir ahlakı insanlar arasında hakim edebilmek içindir. Ancak Allah hakkın mutlaka

                       galip geleceğini; batılın ve batıl ile ortaya çıkanların eninde sonunda mutlaka başa-
                       rısız olacaklarını bildirmiştir. Bir Kuran ayetinde Allah bu gerçeği şöyle haber ver-
                       miştir:

                           Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder.
                           Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden
                           dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi, 18)




                           MÜNAFIK, MÜSLÜMANLARA KEND NCE 'AHLAK DERS '

                           VERMEYE KALKIŞIR

                           Münafığın bir özelliği de, aralıksız bir şekilde sürekli ahlaksızlık yaparak yaşa-
                       masına rağmen, Kuran'dan öğrendiği bilgileri kullanarak Müslümanlara sözde
                       'ahlak dersi vermeye çalışması'dır. Kendisi gece gündüz sinsilik ve ikiyüzlülük ya-

                       parken, Müslümanlar aleyhinde küfürle işbirliği yapıp alçakça planlar kurarken,
                       Kuran'a tamamen zıt ve küfri bir ahlakı Müslümanlar arasında yaygınlaştırmaya

                       çalışırken, bir yandan da Müslümanların tavırlarını eleştirir. Münafığın sinsi ve
                       yalana dayalı iddialarına göre; Müslümanlar arasında gerçekten samimi, imanlı,
                       kendini Allah'a adamış tek bir kişi yoktur. Kendisi dışında hiç kimseyi beğenmez.

                       'Bir zorluk olsa, kendisinden başka hakkıyla ve akılcı bir şekilde Müslümanları
                       savunacak tek bir kişi bile olmadığını' söyler. Ya da önemli bir faaliyet yapılması

                       gerekse, 'kendisinden başka bunu yapabilecek hiç kimsenin olmadığını' anlatır.
                       Bunları dile getirirken amacı 'kendini yüceltmek ve ön plana çıkarmak' olduğu
                       kadar, bir yandan da kalbinde büyük bir öfke beslediği 'Müslümanları da kendince






           166
   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173