Page 175 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 175
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
Ancak Allah'ın, ayetin devamında "Allah kaçınmakta olduklarınızı açığa çı-
karandır" sözleriyle bildirdiği gibi, münafığın tuzağı mutlaka açığa çıkıp bozulacak
şekilde yaratılmıştır. Münafıkların en korktukları şey mutlaka gerçekleşecek ve
şüphelendikleri son mutlaka kendilerini bulacak ve Allah onları mutlaka yenil-
giye uğratacaktır.
MÜNAFIK, MÜSLÜMANLARIN 'DÜŞÜK AKILLI',
KEND S N N SE 'DÜNYANIN EN AKILLI NSANI OLDUĞUNA' NANIR
Allah bir Kuran ayetinde kendilerine samimi iman etmeleri için çağrıda bu-
lunulan insanların Müslümanlar için "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman
edelim?" dediklerini bildirmiştir:
Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde:
"Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten
asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler. (Bakara Suresi, 13)
İşte ayette verilen bu örnek, 'münafığın ruh halini' ve 'Müslümanlara olan
bakış açısını' çok açık bir şekilde göstermektedir. Münafık, kendisinin 'dünyanın
en akıllı insanı' olarak görür. Gerçekte ise münafıkta 'akıl' oluşmaz, çünkü akıl
ancak Allah'ın iman ettikleri takdirde insanlara lütfettiği bir nimetidir. Ancak
işte münafık, aklı olmadığı için, 'ne kendi akılsızlığını ne de Müslümanların
yüksek aklını' fark edemez. Ahmaklığı dolayısıyla, Müslümanların 'düşük akıllı
kimseler' olduğuna inanır. Oysaki Allah, "Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar
kendileridir; ama bilmezler." sözleriyle, 'akılsız olanların münafıklar olduğunu
ancak onların bu durumun şuurunda olmadıklarını' haber vermiştir.
Münafık, bu akılsızca değerlendirmesinden dolayı Müslümanların, kendi yaptığı
sinsilikleri, ahlaksızlıkları ve akılsızlıkları fark edemediklerini düşünür. Oysaki
Allah'ın Kuran ile yol göstermesi ve Müslümanlara verdiği keskin akıl ile Müslü-
manlar münafıklardaki her türlü şeytani alameti kolaylıkla fark ederler.
YALAN SÖYLEMEK, MÜNAFIKTA ADETA B R 'AKIL HASTALIĞI'
ŞEKL NDED R
Münafık, kendisine oluşturduğu sinsi yaşam şekli içerisinde ayakta kalabilmek
için, kendince sürekli olarak sahtekarlıklarına devam etmek, her bir oyununu bir
diğeriyle desteklemek ve sürekli olarak şeytanlıklarını güçlendirmek durumundadır.
İşte bu alçak sistemini korurken, en ihtiyaç duyduğu ve en çok faydalandığı ah-
laksızlıklardan biri de 'yalan söylemek'tir.
173