Page 125 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 125
MU’CİZAT-I AHMEDİYYE 127
ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ك تبحاصب َ ا ْل ڊح ِ ِ للّا لوسر ك ل َ ُ ُ َل ي وق ِ ةرج ىشلا هذه ِ ِ ِ ل لق رباج ا ي َ َ
ِ
ُ
ٍ
ُ ُ
َ
ْ ٰ
َ َ
َ
ُ
َ
ِ
ا مُكفْلخ سلج َا ٶح
َ َ َ
ٍ َ
َ ْ
Yani: "O ağaçlara de: Resulullah'ın haceti için birleşiniz." Ben öyle dedim,
onlar da birleştiler. Sonra ben beklerken, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm çıkageldi. Başıyla sağa sola işaret etti, o iki ağaç yerlerine
gittiler.
D ö r d ü n c ü M i s a l : Nakl-i Sahih ile, Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm'ın cesur kumandanlarından ve Hizmetkârlarından
olan Üsame Bin Zeyd der ki: Bir seferde, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm ile beraberdik. Kaza-yı hacet için hâlî, settareli bir yer
ٍ
ِ
ِ
bulunmuyordu. Ferman etti ki: ج را ة َ َ ح وَا ٍلخ ن نم ى ه ل رت َ ْ ٰ َ Dedim: Evet,
ْ َ ْ
ْ
var. Emretti ve dedi:
ِ
ِ
لقو ِ للّا لوس َ ر َ خ ِ َ َ ْ ِجر َ ْا ت ٭ مل ت نَا نُكر مْاي ِ للّا َلوسر نا نهَل ل ْ ُ َ ْ نا َط ل ق قو ْ ِ ِ
ْ ُ
ى ْ
ٍ َ
ٍ َ
َ
ى ى ُ
ُ ُ
ُ
ُ
ِ ِ
ِ
كل ٰ َ ذ َلثم ةرا ج ِ ِ ل ْل ح
ْ
َ َ
Yani ağaçlara de ki: "Resulullah'ın haceti için birleşiniz" ve taşlara
da de: "Duvar gibi toplanınız." Ben gittim, söyledim. Kasem ediyorum ki,
ağaçlar birleştiler ve taşlar duvar oldular. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm, hacetinden sonra yine emretti:
قِ٘ف ن ْ َ ْ ي نهَل لق Benim nefsim Kabza-i Kudretinde olan Zât-ı Zülcelal'e
ْ ُ
َ
َ ى ُ
kasem ederim, ağaçlar ve taşlar ayrılıp yerlerine gittiler. Şu Hazret-i Câbir
ve Üsame'nin beyan ettiği iki hâdiseyi, aynen Ya'lâ İbn-i Murre ve Gaylan
İbn-i Selemet-is Sakafî ve Hazret-i İbn-i Mes'ud, Gazve-i Huneyn'de aynen
haber veriyorlar.
B e ş i n c i M i s a l : İmam-ı İbn-i Fûrek ki, Kemal-i İctihad ve
Fazlından kinaye olarak Şafiiyy-i Sânî ünvanını alan Allâme-i Asr, kat'î
haber veriyor ki: Gazve-i Taif'te, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
gece at üstünde giderken uykusu geliyordu. O halde iken, bir sidre ağacına
rastgeldi. Ağaç ona yol verip, atını incitmemek için, iki şakk oldu.